15 Ocak 2013 Salı

OTOBİYOGRAFİ

     Bu gün dünyanın en büyük şairlerinden Nazım Hikmet'in doğum günü. ''Seni dünya paylaşamıyor şiirlerin bin dilde, Seni senden okumak var ya seninle aynı dilde'' diyor ya İlhan Şeşen, ben de kendimizi böyle dünya çapında bir şairin dizelerini aynı dilden, aynı duygularla okuduğumuz için çok şanslı sayıyorum.Aslında,ben doğum günü 20 Kasım diye biliyorum ama sanıyorum resmi evraklarda ki tarih 15 Ocak olunca bu gün doğum günü olarak kutlanıyor. Kendini en iyi kendisinin anlattığı 1961 yılında Doğu Berlin'de yazdığı OTOBİYOGRAFİ şiiri,

1902 'de doğdum
doğduğum şehre dönmedim bir daha
geriye dönmeyi sevmem
üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim.
on dokuzumda Moskova'da komünist üniversite öğrenciliği
kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu
ve on dördümden beri şairlik ederim.
Kimi insan otların,kimi insan balıkların çeşidini bilir
                                                     ben ayrılıkların
Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
                                     ben hasretlerin
hapislerde de yattım,büyük otellerde de
açlık çektim açlık grevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir
otuzumda asılmamı istediler
kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini
                                                            verdiler de
otuz altımda yarım yılda geçtim dört metrekare betonu
elli dokuzumda on sekiz saatte uçtum Pırağ'dan Havana'ya
Lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'de
961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır
partimden koparmaya yeltendiler beni
                                            sökmedi
yıkılan putların altında da ezilmedim.
951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü
sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile
aldattım kadınlarımı
konuşmadım arkasından dostlarımın
içtim ama akşamcı olmadım
hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana
başkasının hesabına utandım yalan söyledim
yalan söyledim başkasını üzmemek için
                          ama durup dururken de yalan söyledim
bindim tirene uçağa otomobile
çoğunluk binemiyor
operaya gittim
çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
ama kahve falıma baktırdığım oldu
yazılarım otuz kırk dilde basılır
       Türkiye'mde Türkçemle yasak
Kansere yakalanmadım daha
yakalanmam da şart değil
başbakan filan olacağım yok
meraklısı da değilim bu işin
bir de harbe girmedim
sığınaklara da inmedim gece yarıları
yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
ama sevdalandım altmışıma yakın
sözün kısası yoldaşlar
bu gün Berlin'de kederden gebermekte olsam da
                                 insanca yaşadım diyebilirim
ve daha ne kadar yaşarım
                           başımdan neler geçer daha
                                                             kim bilir.

4 yorum:

  1. Paylaşımın çok hoşuma gitti. Ben de Nazım ve Can Yücel şiirlerini çok severim. Tşk..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de en sevdiğim şairlerden,aynı dili konuşmaktan onur duyduğum insanlardan biri.Değerini bilen insanların olması ne güzel,çok teşekkürler yorumunuz için.Sevgiler.

      Sil
  2. Merhaba, Daha önce yaptıklarını blog'dan izlemeye çalışıyorduk. Birikim, özen ve emek gerektiren bu güzel bölümü/bölümleri hazırladığın ve insanlarla paylaşabildiğin için tebrikler, teşekkürler. Mehmet Erol

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Takip ettiğiniz için ben teşekkür ederim, sevgilerimle...

      Sil

BLOG HESABI OLMADAN YORUM BIRAKMAK İSTEYENLER ;
''Yorumlama Biçimi'' isimli kutucuğa tıkladıktan sonra ''Anonim'' ayarını seçerek yorumunuzu bırakabilirsiniz.Yorum bıraktığınızda adınızı da yazarsanız sevinirim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...