31 Temmuz 2014 Perşembe

KAVUNLU DONDURMA

Kavunlu dondurma tarifi
Kavunlu dondurma nasıl yapılır
Sütsüz dondurma nasıl yapılır
Vegan dondurma tarifi
     Son yıllarda hazır satılan krem şanti benzeri dondurmalar o kadar tatlı ki, serinlemek mümkün olmuyor ve sanıyorum meyve yerine pek çok dondurmada o kokuyu, tadı veren aromalar kullanılıyor.Gerçek salep ve meyve kullanarak yapacağınız dondurmada, kavunun ince veya kalın kabuklu olmasına göre ölçüsünün değişmemesi için, 2 su bardağı  kavun püresi kullanıp, kavunun tatlılık oranına göre de şekerini azaltıp çoğaltabilirsiniz. Kavun çekirdeklerini de kurutup, sübye (kavun çekirdeği şerbeti) yaparak değerlendirebilirsiniz.
Malzemeler:
  • 1 kilogram küçük kokulu kavun 
  • 1 su bardağı toz şeker 
  • 1 tatlı kaşığı salep
  • Yarım limonun suyu
 Yapılışı:
  • Kavunun kabuğu ve çekirdekli kısmı çıkartılır.
  • Robotta iyice parçalanıp, püre haline getirilir.
  • Tencereye alınan kavun püresine salep ve toz şeker eklenir.
  • Salep tanecikleri yumuşayana kadar karıştırılır.
  • Orta ateşte bir kaç taşım kaynatılarak, ocaktan alınır.
  • Tercihen metal bir kap içine alınıp, buzluğa konulur.
  • Yarım saatte bir buzluktan çıkartılıp, karıştırılıp tekrar buzluğa konulur.
  • Dondurma kıvamını alınca servis edilir.

18 Temmuz 2014 Cuma

ZEYTİN EZMELİ MİNİ BÖREKLER

Zeytin ezmeli börek tarifi 
Zeytin ezmeli börek nasıl yapılır
Hazır yufka böreği tarifi
Vegan börek tarifi
     Bu çıtır çıtır minik böreklerin içine ben kendi yaptığım ev yapımı siyah zeytin ezmesini kullandım.Tuzunun gitmesi için sıcak suda bir süre beklettikten sonra çekirdeklerini çıkartıp, mutfak robotunda parçaladım ve kolay sürülebilmesi için biraz zeytinyağı ile inceltip, baharatlar ekleyerek yufkanın her tarafına sürdüm. Siz isterseniz hazır kavanozlarda satılan siyah zeytin ezmelerinden de kullanarak mini sigara börekleri sarabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 2 adet yufka 
  • 1 çay bardağı siyah zeytin ezmesi 
  • Yarım çay bardağı su 
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı 
  • Yarım çay bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı pul biber 
  • 1 tatlı kaşığı kekik
Yapılışı:
  • Yufkanın biri tezgaha yayılıp, zeytinyağlı su karışımı ile her yeri ıslatılır.
  • İkinci yufka onun üzerine yayılır.
  • Yufka önce dört parçaya bölünür.
  • Her parça  sekize, toplamda 32 parçaya bölünür.
  • Yufkaların üzerine biraz su ile inceltilmiş siyah zeytin ezmesi sürülür.
  • Kekik ve pul biber serpilir.
  • Minik sigara böreği gibi sarılıp, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir.
  • Önceden ısıtılmış 190 derece fırında kızarana kadar pişirilir.

17 Temmuz 2014 Perşembe

NİŞAN KURABİYELERİ

Şeker hamurlu kurabiye tarifi
Şeker hamurlu nişan kurabiyesi tarifi
Şeker hamurlu kurabiye nasıl yapılır
     Nesligül ve İsmail'in aile arasında yapılan nişan töreni için, son anda yaptığım bu kurabiyeleri ulaştırdıktan sonra yola çıktığımızdan yayınlamam da biraz zaman aldı.Nesligül ve İsmail'in beraber bir ömür geçirmek için adım attıkları bu mutlu günde birleşen elleri ve kalpleri dilerim ömür boyu hiç ayrılmasın, hayatlarına hep birlikte, el ele ve tek yürek  olarak mutlulukla devam etsinler.Tebrik eder, ömür boyu mutluluklar dilerim.



16 Temmuz 2014 Çarşamba

KARPUZ KABUĞUNDAN REÇEL YAPMAK :)

Karpuz kabuğu reçeli tarifi
Karpuz kabuğu reçeli nasıl yapılır
Kireçsiz karpuz kabuğu reçeli tarifi
     Karpuz kabuğundan reçel yapıldığını görünce, aklıma ilk olarak ''Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak '' filmi gelmişti :) Portakal kabuğu reçeli oluyor, karpuz kabuğu neden olmasın diye düşünüp, karpuz kabuklarının da işe yarayacak olması fikri beni sevindirmişti ama gene de kabukları sertleştirmek için kireç içinde bekletilmesi gereken tariflerle uğraşmaya vaktim olmamıştı.Sonra beğenerek izlediğim, Tuz Ekmek sayfasında bu reçelin karbonatlı suda bekletilerek de olabildiğini okuyunca hemen denedim.Tarifte bir gece karbonatlı suda bekletilmesi gerekiyordu ama o gün benim işim çıkınca iki gün beklediler, normalde de bu kadar kıtır oluyor mu yoksa benimkiler fazladan bekleyince mi bilmiyorum kıtır kıtır, şeffaf, cam gibi değişik bir reçel oldu.Bu reçelde kabukların sadece beyaz kısımları dilimlenerek kullanılıyor ve ayıklanmış miktarının yarım kilogram olması gerekiyor.
Malzemeler:
  • Yarım kilogram karpuz kabuğunun sadece beyaz kısımları 
  • 5 su bardağı toz şeker 
  • 5 su bardağı su 
  • 1,5 yemek kaşığı karbonat 
  • 1 dal ıtır yaprağı
  • Yarım limonun suyu 
  • 1 adet nohut büyüklüğünde limon tuzu
Yapılışı:
  • Karpuz kabuklarının sadece beyaz kısımları ayrılıp, istenen şekilde dilimlenir.
  • Karbonatlı su içinde bir gece bekletilir.
  • Kalın tabanlı bir tencerede üstünü örtecek kadar su ile iki dakika kaynatılıp, süzülür.
  • Soğuk su ile yıkanıp tekrar üzerini örtecek kadar su ile iki dakika daha kaynatılıp, süzülüp, yıkanır.
  • Reçel pişirilecek tencereye su, şeker, haşlanıp süzülmüş karpuz kabukları konulup şeker eriyene kadar karıştırılır.
  • Önce orta sonra kısık ateşte şeffaflaşana kadar kaynatılır.
  • Koyulaşınca ıtır dalı, limon tuzu ve limon suyu eklenip kaynatmaya devam edilir. 
  • Reçel kıvamını alınca kavanozlara konulup, kapağı kapatılıp ters çevrilir.

14 Temmuz 2014 Pazartesi

PATLICAN YEMEĞİ

Patlıcan yemeği tarifi
Patlıcan yemeği nasıl yapılır
     Sıcak yaz günleri için çok lezzetli, çok hafif bu patlıcan yemeğini; normal büyüklükteki patlıcanların baş kısımlarını bütün bırakıp artı şeklinde keserek, diğer taraflarını da iki üç parmak kalınlığında dilimleyerek hiç su eklemeden sadece domatesin suyu ile pişiriyordum.Pazarda nerede ise arpacık soğanı büyüklüğündeki bu patlıcanları bulunca, baş kısımlarını artı şeklinde kestiğim minik patlıcanları, arpacık soğanları, kiraz domatesleri ve sarımsak dişlerini bütün olarak pişirdim.
Malzemeler:
  • 1 kilogram patlıcan 
  • 1 adet kurusoğan 
  • 2 adet acı sivri yeşil biber
  • Yarım kilogram domates 
  • 10-15 adet kiraz domates
  • 1 yemek kaşığı domates salçası 
  • 5 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 10 diş sarımsak 
  • 10-15 adet arpacık soğan
  • 1 çay bardağı sıcak su 
  • Tuz
Yapılışı:
  • Patlıcanların sapları biraz kalacak şekilde temizlenip, alacalı soyulur.
  • Baş kısmı kopartılmadan, bıçakla artı şeklinde kesilir.
  • Tuzlu su doldurulmuş kaba konulup, acısının çıkması için bekletilir.
  • Yemeklik doğranmış kuru soğanlar, yağda pembeleşene kadar kavrulur.
  • Salça, ince doğranmış domates ve biberler de eklenir.
  • Patlıcanlar, tuzlu suyun içinden elimizle suyu sıkılarak alınır.
  • Soyulmuş sarımsaklar, kiraz domatesler ve arpacık soğanlar da bütün olarak eklenip, karıştırılır.
  • Çok az sıcak su konulup, tencerenin kapağı kapatılır.
  • Kısık ateşte, bir saat kadar pişirilir.

13 Temmuz 2014 Pazar

SOSYETE MANTISI

Sosyete mantısı tarifi
Sosyete mantısı nasıl yapılır
Hazır yufkadan börek tarifi
Kolay mantı tarifi
     Öğrencilik yıllarımda; genelde menemen, yumurtalı patates kavurması gibi yemeklerin en önemli menüyü oluşturduğu bir öğrenci evinde ilk defa arkadaşımızın annesinin elinden yediğimiz bu börek o günlerde bana o kadar güzel ve değişik gelmişti ki, halen her yaptığımda o günleri ve arkadaşımız Altay'ın fiziken ve ruhen güzel annesini anımsarım.Öğrenci evinin kısıtlı imkanlarında yapılıp; çok kalabalık bir arkadaş grubu ile yenilen o böreğin tadını yakalamak mümkün olmasa da sonraları pek çok defa bazen kızartarak bazen de fırında pişirerek peynirli, patatesli, karışık, kıymalı içler hazırlayarak herkesin damak zevkine uygun  bu çok pratik böreği yaptım.Bu böreği çay saatleri için veya ana öğün olarak yapabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 2 adet yufka 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 1 çay bardağı su
  • 4 - 5 adet haşlanıp ezilmiş patates veya peynir
  • Yarım demet dereotu 
  • 1 çay kaşığı karabiber 
  • 500 gram yoğurt 
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı 
  • 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber 
  • 1 tatlı kaşığı nane
  • 1 çay kaşığı tuz 
Yapılışı:
  • Yufkalar dört parçaya bölünür.
  • Zeytinyağlı su ile her tarafı ıslatılır.
  • Geniş kenarına istenen iç malzemesi konulup, gevşek bir şekilde sarılır.
  • Kendi etrafında sarılarak gül şekli verilir.
  • Uç kısımları hafifçe ıslatılıp, yapıştırılır.
  • Böreklerin üzerine fırçayla zeytinyağlı karışım sürülür.
  • Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir.
  • Önceden 200 derece ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.
  • Çok az tuz ile dövülmüş sarımsaklar çırpılmış yoğurda eklenip, karıştırılır.
  • Fırından çıkan sıcak böreklerin üzerine yoğurtlu sos dökülür.
  • Tavada zeytinyağının içinde pul biber ve nane yakılarak yoğurdun üzerine gezdirilip, sıcak servis edilir.

11 Temmuz 2014 Cuma

REYHAN ŞERBETLİ KEK

Reyhan şerbetli kek tarifi
Reyhan şerbetli kek nasıl yapılır
Reyhan şerbeti tarifi
     Her şey gibi yemekler ve içecekler de bir dönem popüler olup sonra unutuluyor, bu yaz da popülerlik sırası sanıyorum reyhan şerbetindeydi.Ben önceki yıllarda reyhan şerbeti yayınladığımdan tekrar olmasın diye düşünüp, bu defa reyhan şerbetini kekin ve sosunun içinde kullandım.Reyhan şerbetinin o güzel rengi düşündüğüm gibi sosa geçmeyince ben de kürdanın ucu ile eser miktarda kırmızı gıda boyası ekleyerek sosu pembeleştirdim.Reyhanın aromasını daha çok alabilmek için, her zamankinden biraz daha koyu kıvamlı bir reyhan şerbeti hazırladım.Eğer kış için hazırladığınız şurup şeklinde hazır reyhan şerbetiniz varsa, bu kekte onu da kullanabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 4 adet yumurta 
  • 1 su bardağı toz şeker 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 1 çay bardağı reyhan şerbeti
  • 2 su bardağı un 
  • 1 paket kabartma tozu 
  • Üzerine pudra şekeri
Reyhan şerbeti İçin:
  • 1 demet reyhan 
  • 5 yemek kaşığı toz şeker 
  • 1 adet limonun suyu 
  • 2 su bardağı sıcak su 

Reyhan şerbetli sos:
  • 1,5 su bardağı reyhan şerbeti 
  • 3 yemek kaşığı buğday nişastası
  • Kürdanın ucuyla kırmızı gıda boyası 

Yapılışı:
  • Reyhan yaprakları yıkanıp, süzdürülür.
  • Toz şeker ve limon suyu eklenerek blender ile parçalanır.
  • Sıcak su eklenip, ağzı kapatılarak rengi çıkana kadar bekletilir.
  • Soğuduktan sonra süzgeçten geçirilir.
  • Oda sıcaklığındaki yumurtalar bir su bardağı toz şeker ile beyazlaşana kadar çırpılır.
  • Zeytinyağı ve bir çay bardağı soğutulmuş reyhan şerbeti eklenip, çırpılır.
  • Elenmiş un ve kabartma tozu da eklenerek karıştırılır.
  • Yağlanıp, unlanmış kek kalıbına dökülür.
  • Önceden ısıtılmış 175 derece fırında kontrol edilerek 40-50 dakika pişirilir.
  • Tencereye alınan bir buçuk su bardağı soğuk reyhan şerbetine; buğday nişastası eklenip, topaklanmaması için karıştırılarak koyulaşana kadar pişirilir.
  • Renk vermesi için kürdanın ucu ile çok az kırmızı gıda boyası eklenip, karıştırılır.
  • Ilık kek üzerine pudra şekeri elenip, reyhan şerbetli sos dökülür.

10 Temmuz 2014 Perşembe

LORLU BÖREK

Lorlu börek tarifi
Lorlu börek nasıl yapılır
Hazır yufka böreği tarifi
     Börek olmadan sofranızda eksiklik hissedenlerden iseniz;  yemek ve çay saatleriniz için çok az malzeme ile çok kısa sürede lorlu börek yapabilirsiniz.Ben bu böreğin iç malzemesi için; tuzsuz lora çok az tuz, ince kıydığım dereotu ve taze soğanların yeşil yapraklarını kullandım, siz lor yerine istediğiniz bir peynir çeşidini kullanabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 3 adet yufka 
  • Yarım kilogram tuzsuz lor 
  • Yarım demet dereotu
  • 5 adet taze soğanın yeşil yaprakları 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • Yarım çay bardağı süt 
  • Susam
  • Tuz 

Yapılışı:
  • Yufkalar ortadan ikiye ayrılır.
  • Süt ve zeytinyağı karışımı ile her tarafı ıslatılır.
  • Düz olan kenarı boyunca iç malzemesi yayılır.
  • İncecik rulo şeklinde sarılır.
  • Yağlanmış tepsiye yerleştirilir.
  • Üzerine zeytinyağlı karışım veya yumurta çırpılıp sürülür.
  • Bol susam serpilerek, önceden ısıtılmış 200 derece fırında kızarana kadar pişirilir.

8 Temmuz 2014 Salı

KAZDAĞLARI’NIN BİN PINARI GÖZYAŞLARI OLMAYACAK

     Kazdağlarımıza dayatılan vahşi madencilik saldırıları yetmiyormuş gibi şimdi de tüm akarsularımıza yönelik HES veBARAJ planlamaları ile sularımızı elimizden almak istiyorlar. 1/100 bin ölçekli bölge planında 6 adet baraj ve 10l’arca HES projesi öngörülüyor.Yani yaşam kaynaklarımızın nasıl yağmalanacağını yine birileri kapalı kapılar ardında planlıyor.
     Dünyanın doğal kaynakları üzerinde gittikçe büyüyen bir hakimiyet kurma amacı güden sermaye-devlet işbirliğinin son hedefi su kaynaklarıdır. Devlet eliyle suların kullanım hakkı yarım asır gibi sonuçları kestirilemeyecek zaman dilimleri için özel şirketlere devredilmektedir. Tüm canlıların yaşam hakkı olan su sanki işletilmediği sürece boşa giden bir malmış gibi şirketlere kiralanmaktadır.
     Baraj ya da HES, her çeşit su yapılaşmasının gereklilik ve yararlarının açık olarak tartışılması, etkilenecek halk kesimlerinin görüşünün alınması, çevresel-kültürel ve toplumsal etki değerlendirmelerinin yapılması, su yapılaşmasının şirketlerin çıkarlarına göre değil tüm canlı yaşamın ve doğanın sürdürülebilirliği temelinde projelendirilmesi, yer seçimlerinin bu kriterlere göre belirlenmesi gerekir. Aksi durumda yöredeki yaşamın olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır. Bir barajın yapımı mutlaka kırsal kalkınma boyutunu içermelidir. Oysa DSİ’nin hemen hiçbir yatırımında bu yaklaşım yoktur.
     Bizler hiçbir ekonomik değerin insanın kültürel ve tarihi geçmişinden, doğal dengenin ve canlı yaşamın en küçük parçasından daha değerli olamayacağını düşünmekteyiz. Su yaşamın kendisidir. Suyun meta haline getirilmesi sadece insanlar için değil, doğada ki tüm diğer canlılar içinde kabul edilemez. Suya erişim tüm canlılar için kutsal bir haktır.
     Kızılkeçili köyü Kazdağı’nın eteğinde kurulu bir çok yerleşim gibi çok güzel ve özgün özelliklere sahip bir köyümüzdür. Hayat damarı da Kızılkeçili çayıdır. Kazdağlarının pınarları ile beslenip bağrındaki Hasanboğuldu, Sütüven Şelalesi ve Çağlayan gibi özellikli su oluşumları ile denize özgür akan Kızılkeçili çayı, geçtiği her yerde tüm canlılar için yaşamın kaynağıdır.1/100 bin ölçekli bölge planında HES öngörülen, DSİ tarafından ise baraj inşa edileceği söylenen deremizi elimizden almak istiyorlar. Vermeyeceğiz. Sadece biz insanlar için değil, ağaçlar, çiçekler, kuşlar, sincaplar, börtü böcek, yani suya erişim hakkı olan tüm canlılar için deremiz özgür akacak.
     Sahillerimizi ikinci konut çöplüğüne çeviren yanlış uygulamalara, şimdi de bu yazlık nüfusa su lazım diyerek tüm derelerimizde baraj yapıp, içme suyu temin etmek adı altında daha büyük bir yanlış eklenmek isteniyor. Bu yanlışın bedelini ne Kızılkeçili Köyü, ne Mehmetalan Köyü ne de diğer köylerimiz ödemek zorunda değildir. Ayrıca Havran Barajı’ndan Mıhlı Çayı üzerinde planlanan baraja kadar, 7 adet baraj yapımı sadece içme suyu için olamaz. Başta altın madenleri olmak üzere yörede planlanan tüm madenlere su temin etmek, bu sürecin gizlenen ve önemli bir parçasıdır kanısındayız.
     Bizler ne köylülerimizin, ne de yaşamı tamamlayan diğer canlıların bu bedeli ödemeyeceğini haykırıyoruz. Verilecek suyumuz yok. Ne yazlıklara ne de madenlere!
     Kızılkeçili Barajı ve planlanan tüm bu barajlar yapılırsa yaratacağı mikro-klima ortamı ile 1000’e yakın bitki çeşidine (78’i endemik) sahip Kazdağı Milli Parkı da dahil olmak üzere tüm yaşam ortamımızda ekolojik denge bozulacaktır. Özellikle astım ve kalp hastaları için doğal tedavi ortamı sağlayan, temiz ve kuru havamız, aşırı nemlilik ile bu özelliğini yitirecektir. Gözbebeğimiz kutsal zeytin ağaçlarımız olumsuz etkilenecek ve zeytinciliğimiz geriye gidecektir. Sera etkisine girmesi ile dünyanın soluk alma yeri dediğimiz Edremit Körfezi’nde nefes almak bile zorlaşacaktır.
     Kızılkeçili Çayı’nda BARAJ’a ve HES ‘e hayır. Tamam, ama sorun sadece ve ne yazık ki bu değil. Tüm akarsularımız tehlike altında ve tümünü korumalıyız. Mıhlı Çayı, Şahin Deresi, Manastır Çayı, Kızılkeçili Çayı, Zeytinli Çayı, Eybek Çayı ve tüm akarsularımızın özgür akması için mücadele etmeliyiz. Bu da örgütlü, kararlı ve kesintisiz bir mücadele ile mümkündür.
Planlanan bütün BARAJ ve HES’lerin vahşice dayatılmasına DİRENECEĞİZ…
Derelerimizde gece-gündüz NÖBETTE OLACAĞIZ…
22 yıldır olduğu gibi ve GEZİ PARKI ile tüm Ülkeye de yayılan DİRENİŞ RUHU ile yaşam alanlarımızaSAHİP ÇIKACAĞIZ…
Kızılkeçili Çayı ÖZGÜR AKACAK…
Hasanboğuldu’yu BOĞDURTMAYACAĞIZ…
Sütüven Şelalesi’ni VERMEYECEĞİZ…
SU HAYATTIR, HAYATIMIZIN KARARTILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ…
KAZDAĞLARI’NIN BİN PINARI GÖZYAŞLARI OLMAYACAK…
GÜMÇED EDREMİT KÖRFEZ ŞUBESİ ve
GÜZEL EDREMİT KÖRFEZİNİN BEKÇİLERİ Adına
Mehmet Akif ÖZNAL / BAŞKAN

ZEYTİNCİLİĞİ ISLAH ETMEYİN,KENDİNİZİ ISLAH EDİN

     Gözümüzün gördüğü her yerin zeytinlik olduğu çocukluk yıllarımda önemini pek de anlamadığım hatta hiç bitmeyen zeytin ve zeytinyağı muhabbetlerinden sıkıldığım; doğduğum, büyüdüğüm topraklarda yaşamın ta kendisi, tek gelir kaynağı zeytincilik; şimdilerde köylünün deyimiyle ''içinden çıkan, dışını ödemese de '' yani masraflarını karşılayamasa da özellikle köylerde hayat halen zeytin ve zeytinyağından elde edilecek gelir üzerine kurulu...Ekonomik boyutu bir tarafa; bizim gibi Ege ve Akdeniz mutfağını tercih edenlerin, her gün bloglarında zeytinyağlı yemekler paylaşanların, bütün yemekleri hatta baklavası bile zeytinyağı ile yapılan bu mutfak kültürüne ve bu kültürün ana damarı zeytinliklerimize sahip çıkmaları gerekir diye düşünüyorum.
      Yüzyıllık ağaçları korumak, geliştirmek, yeni dikim alanları açmak ve ıslah etmek gerçekten çok önemli ama ıslah etmekten ne anladığımız çok daha önemli tabii ki...Geçtiğimiz aylarda dört defa TBMM'ne sunulup, Yargıtay'dan geri dönen Enerji Bakanlığı'nın ''Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Kanunu'nda Değişiklik'' yasa tasarısının içinde geçen ıslah, aşılattırma, iyileştirme gibi anlamlarıyla kulağa hoş gelse de; aslında işin özeti ''Zeytinlik sahalar (zeytinlikler, antep fıstığı, harnupluk ve sakız ağaçlarının bulunduğu araziler) madenciliğe, petrol ve doğalgaz aramalarına hatta nükleer santrallere açılabilecekmiş...Yani binlerce yıldır bu topraklara hayat veren, kutsal kitaplarda yer alan, ölümsüzlük ağaçları zeytinliklerimiz de bu yasa ile derelerimiz gibi ıslah edilecekler.Kaz Dağları'nda altın aranmasına tepki olarak,'' Kaz Dağlarının üstü, altından daha değerlidir ''denilmişti.Kaz Dağları'nın, Madra Dağları'nın asıl altını zeytin ve zeytinyağıdır, zeytinliklerimiz her şeyden altından bile değerlidir.Umarım; paranın yenmez bir şey olduğu gerçeğini son ağaç kesilmeden, son nehir kurumadan anlayabiliriz.Doğamızı, zeytinliklerimizi korumak için Change.org'dan '' Türkiye'nin Zeytinliklerinin Ölüm Fermanına Hayır'' başlatılan imza kampanyasına katılırsanız ve arkadaşlarınızın da imzalaması için paylaşırsanız en azından tepkinizi göstermiş olursunuz diye düşünüyorum.
''Türkiye'nin Zeytinliklerinin Ölüm Fermanına Hayır''


Ressam:Yalçın GÖKÇEBAĞ
Şair:Nazım HİKMET

6 Temmuz 2014 Pazar

İMAM BAYILDI

Zeytinyağlı imam bayıldı tarifi
İmam bayıldı nasıl yapılır
     İmam Bayıldı'nın eskiden beri öncelikle adı ilgimi çekmiştir;acaba imam bu yemeği çok sevdiği için mi bayılmıştır yoksa sevmediği için mi :) İmamın ruh durumunu bilemesem de bu yemek benim için patlıcanın en güzel hallerinden biri...Kızartmadan yapılanında aynı lezzeti bulamadığımdan ben patlıcanları az yağda çevirerek kızartıp daha sonra fırınlayarak pişiriyorum.Gerçi, bu hemen herkesin bildiği ve yaptığı bir yemek ama patlıcanların en güzellerinin olduğu bu günlerde ben küçük boy patlıcanlardan yaptığım imam bayıldı ile hatırlatmak istedim.
Malzemeler:
  • 6-7 adet patlıcan 
  • 5 adet domates 
  • 3 adet yeşil sivri biber 
  • 3 adet kuru soğan 
  • 1 büyük baş sarımsak 
  • Yarım demet maydanoz 
  • 1 tatlı kaşığı tuz 
  • 1 çay kaşığı karabiber 
  • 1 su bardağı zeytinyağı

Yapılışı:
  • Sap kısımları bırakılıp, alacalı soyulan patlıcanlara bıçakla boylamasına çok derin olmayan kesik atılır.
  • Acısının çıkması için tuzlu suyun içinde bekletilir.
  • 1/2 çay bardağı zeytinyağı konulan tavanın içinde incecik kıyılmış kuru soğanlar ve sivri biberler kavrulur.
  • Kabuğu soyulup incecik doğranmış domatesler, dövülmüş sarımsaklar, baharat ve tuz da eklenerek domatesler hafif sulu kalacak şekilde pişirilir.
  • Sudan çıkartılıp kurulanan patlıcanlar, zeytinyağı konulmuş tavaya dizilir.
  • Tavanın kapağı kapatılarak orta ateşte patlıcanlar çevrilerek kızartılır.
  • Yarık yerleri üste gelecek şekilde kızartılmış patlıcanlar dizilir.
  • Yarık kısımları biraz açılarak domatesli iç malzemesi doldurulur.
  • Karnıyarık tenceresinde üzerine zeytinyağı gezdirilerek suyunu çekene kadar kapağı kapalı olarak kısık ateşte pişirilir veya üzerine folyo örtülerek önceden ısıtılmış 200 derece fırında 15-20 dakika kadar pişirilir.
  • Üzerine ince kıyılmış maydanoz konularak servis edilir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...