24 Ocak 2013 Perşembe

UNUTMA BİZİ

Dağ gibi, karayağız birer delikanlıydık.Babamız,sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı.Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.
Vurulduk ey halkım unutma bizi...
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı.İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. İsteseydik, diplomalarımızı,mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık.Yazlık,kışlık katlarımız,arabalarımız olurdu.Yüreğimiz işçiyle birlikte attı.Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi verdik topluma.Bizleri yok etmek istediler hep.
Öldürüldük ey halkım,unutma bizi...
Fidan gibi genç kızlardık.Hayat,şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden.Yirmi yaşında,yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında,işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik.Direndik küçücük yüreğimizle,direndik genç kızlık gururumuzla.Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden.
Hücrelere atıldık ey halkım,unutma bizi...
Ölümcül hastaydık.Bağırsaklarımız düğümlenmişti.Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde öldürüldük acınmaksızın.Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha.Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı gibi savrulduk.
Vicdan sustu.Hukuk sustu.İnsanlık sustu.Göz göre göre öldürüldük ey halkım,unutma bizi...
Kanserdik.Ölüm,her gün sinsi bir yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde.Uydurma davalarla kapattılar hücrelere. Hastaydık.Yurtdışına gitseydik kurtulurduk belki.Bir buçuk yaşındaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık. Önce, kolumuzu, omuz başından keserek,yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık önlerine.Sonra da,otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı,ecelsiz...
Öldürüldük ey halkım,unutma bizi...
Giresun'daki yoksul köylüler,sizin için öldük.Ege'deki tütün işçileri,sizin için öldük.Doğu'daki topraksız köylüler,sizin için öldük.İstanbul'daki,Ankara'daki işçiler,sizin için öldük.Adana'da paramparça elleriyle ak  pamuk toplayan işçiler,sizin için öldük.
Vurulduk,asıldık,öldürüldük ey halkım,unutma bizi... 
Bağımsızlık,Mustafa Kemal'den armağandı bize.Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara.Mezar taşlarımıza basa basa,devleti yönetenler,gizli emirlerle başlarımızı ezmek,kanlarımızı emmek istediler.Amerikan üsleri kaldırılsın dedik,sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım,unutma bizi...
Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk;komünist dediler.Ülkemiz bağımsız değil dedik;kelepçe ile geldiler üstümüze.Kurtuluş Savaşı'nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti tüm çabamız.Bir kez dinlemediler bizi,bir kez anlamak istemediler.
Vurulduk ey halkım,unutma bizi...
Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık.Bir kadın eline değmemişti ellerimiz.Bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha.Bir gece sabaha karşı,pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. Herkes tanıktır ki korkmadık.İçimiz titremedi hiç.Mezar toprağı gibi taptaze,mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
Asıldık ey halkım,unutma bizi...
Bizi öldürenler,bizi asanlar,bizi sokak ortasında vuranlar,ağabeyimiz,babamız yaşlarındaydılar.Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere.Öfkelerini bir gün bile,karşısındakilere bağıramamış insanların gözleri önünde,öldürüldük.Hukuk adına,özgürlük adına,demokrasi adına,Batı uygarlığı adına, bizleri,bir şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldük ey halkım,unutma bizi...
Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım,unutma bizi...
Bir gün sesimiz,hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım,unutma bizi... 
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi,hep birlikteyiz ey halkım,
Unutma bizi,unutma bizi,unutma bizi...

4 yorum:

  1. Gerçek bir Kemalistti. Bu halın unutmayacağını bugün daha iti anladım. İstanbul yürüyüşünde çoğunluk gençlerdi. Yani gelecek nesil de unutmayacak. Işık içinde yatsın ki bu ışıkla aydınlanmaya devam edelim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten yıllar önce yazdıkları ile bu günleri aydınlatmış,şimdi yazdıklarını daha iyi anlıyoruz.Ankara'da mutlaka giderdik anma etkinliklerine,İzmir'e henüz uyum sağlayamadık ama bazı tarihler var ki insanın aklına kazınıyor,unutulmuyor,24 Ocak da bu tarihlerden biri ne yazık ki.

      Sil
  2. senin gibi aydın bloggerları okumak beni mutlu ediyor.hep yaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler,ne yazık ki bütün güzel insanlar gidiyor,bize de anmak kalıyor sadece.Her zaman beklerim ziyaretinizi,sevgiler :)

      Sil

BLOG HESABI OLMADAN YORUM BIRAKMAK İSTEYENLER ;
''Yorumlama Biçimi'' isimli kutucuğa tıkladıktan sonra ''Anonim'' ayarını seçerek yorumunuzu bırakabilirsiniz.Yorum bıraktığınızda adınızı da yazarsanız sevinirim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...