10 Ocak 2011 Pazartesi

MERHABA



    Ben Nergiz,
    Evliyim,eşim ve oğlum hayatımın her şeyi...Mimarım.Egeliyim ama o kadar uzun zaman oldu ki, Kalbim Ege de Kalalı...Dilerim bir gün,
           ... Geçse de yolumuz bozkırlardan,
                                      Denizlere çıkar sokaklar ...
    Kendimi bildim bileli gazetelere, dergilere, tariflere dayanamam. Ortaokul yıllarında bile gazetelerden kestiğim tarifleri ve şiirleri defterlere yapıştırıp saklardım. Halen gördüğüm, yediğim her şeyin nasıl yapıldığını merak eder; elime geçen her boyutta kağıda, peçeteye tarifler yazarım. Bazen torbalar dolusu biriken tariflerimi ortaya döker, ayıklar, defterlere temize çekerim. Yani çekilecek bir hayat değil benimkisi :)
    Blogların en güzel, en cazip yanı ulaşılabilir arşiv sahibi olmak sanırım. Blogları keşfetmekte biraz geç kaldım. Bunun sebebi,geçtiğimiz beş yılda ki hastalıklar, hastaneler ve yangını hala geçmeyen kayıplar... Bir de biraz (!) teknoloji özürlü olmam, neyse ki her şeyden anlayan, sonsuz sabırlı eşsiz bir eşim var. Blog çalışmalarımda ki destekleri için eşime ve oğluma sabırlarından dolayı minnettarım.
    Çoooook uzun yıllardır denizlerden uzak bozkırlardayım,  gençlik dönemi geçti gitti. Hani eski Türk filmlerinde ki replikler gibi,'' Bu şehirler bedenime sahip oldular ama ruhuma asla '' Bu şehir, bu insanlar en fenası her gün daha fena olan bu gündem...Kaçmak istiyorum çok uzaklara...
            ...Burası gibi değil gideceğim memleket,
                                      denizi ayrı deniz, havası ayrı hava...
   Kaçamayınca buralardan, kendimden kaçıyorum.Ferzan Özpetek'in Karşı Pencere filminde ki yaşlı usta Davide Veroli gibi eve kapanıp, onlarca pasta yapıp her şeyden uzaklaşmak istiyorum, kendimden bile...Ama gene de hayata yeniden tutunmak, umudunu kaybetmeden hazır yeni de bir yıl başlamışken yeni bir şeyler söylemek lazım diye düşünüyorum.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...