TAVUKLU MAKARNA SALATASI

Tavuklu Makarna Salatası Tarifi

Makarna Salatası Tarifi

     Boncuk makarna, zor bulunan bir makarna mı bilmiyorum, ben epey bir arama sonucunda bulabildim. Siz de boncuk makarna bulamaz iseniz, salata için bulabildiğiniz en küçük boy makarna çeşidini kullanabilirsiniz. Ben biraz mayonez ekledim ama sadece yağlı süzme yoğurt kullanarak da gerçekten doyurucu bir salata yapabilirsiniz.

Malzemeler:

• 2 su bardağı boncuk makarna 
• 2 adet tavuk şnitzel 
• 1 su bardağı süzme yoğurt 
• 3 yemek kaşığı mayonez 
• 1 büyük boy havuç 
• 1 adet kırmızı dolma biber 
• 1 adet sarı dolma biber 
• 1 adet yeşil dolma biber 
• Yarım demet dereotu 
• Tuz 

Yapılışı: 

• Tencerede çok az zeytinyağı ve tuz eklenen su kaynatılır.
• Boncuk makarnalar kaynayan suda yumuşayana kadar haşlanır.
• Makarnalar süzgece alınıp, suyu süzülür.
• Havuç soyulup, haşlanır, soğuması için bekletilir.
• Tavuk şnitzellerin iki tarafı çevrilerek, çok az yağ ile teflon tavada kızartılır.
• Soğuduktan  sonra küp küp doğranır.
• Biberlerin çekirdekli kısımları temizlenir.
• Bütün malzemeler tavla zarı büyüklüğünde küp küp doğranır.
• Dereotu ince ince kıyılır.
• Yoğurt ve mayonezle bütün malzemeler karıştırılıp, servis edilir.

DENİZ YILDIZI KURABİYE

Deniz yıldızı kurabiye tarifi

Deniz yıldızı kurabiye nasıl yapılır

Yıldız kurabiye tarifi

     Kasvetli kış günlerinden sıkılıp, yazın güler yüzünü hatırlamak için yaptığım kurabiyeleri yıldız kalıpla kesip, şeker hamuru ile kapladım. Şeker hamuru kullanmak istemez iseniz, kurabiyelerin üzerine sadece pudra şekeri serperek de servis edebilirsiniz.

Malzemeler:

• 250 gram tereyağı
• 2 su bardağı toz şeker 
• 1 çay bardağı buğday nişastası 
• 2 adet yumurta 
• 1 paket kabartma tozu 
• 1 paket vanilya 
• 4,5-5 su bardağı un 

Yapılışı:

• Oda sıcaklığında ki tereyağ ile diğer malzemeler karıştırılır.
• Unu azar azar eklenerek yumuşak bir hamur yapılır.
• Üzeri örtülerek yarım saat dinlendirilir.
• Hafif unlanmış tezgahta yarım santim kalınlığında merdane ile açılır.
• Hamurdan kalıpla yıldızlar kesilir.
• Önceden 180 derece ısıtılmış fırında, pembeleşene kadar pişirilir.
• Üzerine pudra şekeri serpilir veya şeker hamuru kaplanır.

HAVUÇLU PATATESLİ AVOKADO SALATASI

Avokado salatası tarifi

Havuçlu, patatesli avokado salatası nasıl yapılır

     Avokado ile tanışmamız bundan on, on beş yıl kadar önceye dayanıyor. İlk zamanlar pek bilinmediğinden mi yoksa kivi ile hemen hemen aynı tarihlerde satılmaya başlandığından mı bilmiyorum, pek çoğumuz avokadonun meyve olduğunu düşünüp o şekilde tüketmek istedik. Çoğu zaman aldığımız olgunlaşmamış avokadolar ve meyve gibi tüketme isteğimiz hüsranla sonuçlandı. Uzunca bir dönem avokadodan yana bakmadım. Çok sonraları dip sos ve salata olarak bir yerlerde yedim, beğendim ve tekrar almaya başladım. Bu arada olmamış avokadoların gazeteye sarılıp bekletildiğinde olgunlaşıp, kullanılır hale geldiğini ve ezildikten sonra çekirdeği içinde bekletildiği sürece kararmadığını öğrendim. Vitamin değerlerinin yüksekliğini dikkate alıp, özellikle dip sos olarak sık sık yapıyorum. Ben farklı bir sunum olsun düşüncesi ile patates, havuç ve avokado katlarından oluşan bir salata yapıp, tek kişilik porsiyonlar olarak servis ettim. İsterseniz sadece olgunlaşmış avokadoyu kaşık yardımı ile çıkartıp, çatalla ezerek tuz, limon suyu, sarımsak ekleyerek de servis edebilirsiniz.

Malzemeler:

• 1 adet olgunlaşmış avokado 
• 1 adet büyük boy haşlanmış patates 
• 1 adet büyük boy haşlanmış havuç 
• 3 diş sarımsak 
• 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber 
• 1 tatlı kaşığı tuz 
• 1 adet limonun suyu 
• 1-2 yemek kaşığı zeytinyağı 
• Dereotu, maydanoz, kiraz domates 

Yapılışı:

• Olgun avokadonun içi kaşık ile sıyrılıp, çıkartılır.
• Çatal ile ezilip; tuz, limon suyu ve ezilmiş bir diş sarımsak eklenip, karıştırılır.
• Haşlanmış patates çatal ile ezilip; tuz, kırmızı pul biber, zeytinyağı, limon suyu ve ezilmiş sarımsak eklenip, karıştırılır.
• Haşlanmış havuç çatal ile ezilip; tuz, kırmızı pul biber, zeytinyağı, limon suyu ve ezilmiş sarımsak eklenip, karıştırılır.
• Tek kişilik porsiyonlar için, kalıp veya kalıp yerine geçebilecek nescafe fincanı içine streç film yerleştirilir.
• Avokado, patates, havuç, avokado, patates karışımı kat kat streç film içine yerleştirilir.
• Bir saat kadar buzdolabında dinlendirilip, servis tabağına ters çevrilir.
• Streç film çıkartılıp, dereotu, maydanoz ve kiraz domatesle süslenir.

BALKABAĞI TATLISI

Balkabağı tatlısı tarifi

Balkabağı tatlısı nasıl yapılır

     Balkabağının en çok yapılan, en bilinen hali, herhalde kabak tatlısıdır.Tencerede, fırında, kuzinede hatta eskiden köy evlerinde ki fırınlarda kabak hiç parçalanmadan bütün olarak pişirilirdi. Kabak tatlısı her kış, özellikle de yılbaşı sofralarında mutlaka olurdu. Ben tencerede pişirirken de, fırında pişirirken de şekerini bir gece önceden ekleyip, bekletiyorum. Hiç su eklemeden, kendi suyunda karamelize oluncaya kadar pişiriyorum. Kabağın kabuklarını pazarcıların sebze soyacağı ile soyduğunu görünce bizde öyle soyduk, çekirdeklerini çıkarttıktan sonra her zamankinden farklı olarak kabağın doğal çizgilerini takip ederek girintili, çıkıntılı soyup çiçek şeklinde enine dilim dilim doğrayıp, pişirdim.

Malzemeler:

• 1 kilogram temizlenmiş balkabağı 
• Yarım kilogram toz şeker 
• 1 su bardağı ceviz 

Yapılışı:

• Balkabağının kabukları soyulur, çekirdekli iç kısmı temizlenir.
• İki parmak kalınlığında dilimlenip, yıkanır.
• Derin bir fırın tepsisine bir sıra kabak, bir sıra şeker olacak şekilde sıralanır.
• Bir gece şekerini çekmesi için bekletilir.
• Önceden ısıtılmış 180 derece fırında suyunu çekip, karamelize olana kadar pişirilir.
• Soğuyunca servis tabağına alınıp, üzerine irice dövülmüş cevizler serpilir.

KARIŞIK OTLU BÖREK

Karışık otlu börek tarifi

Otlu börek tarifi

Karışık otlu börek nasıl yapılır

     Pazarlarda, arapsaçı, radika, ısırgan otu, ebegümeci, gelincik gibi yabani otlar karıştırılmış halde, karışık ot adıyla satılıyor.Karışık ot yemeği annemin en sevdiği yemekti.O yüzden yemeğini yapmak içimden gelmediğinden genellikle böreğini yapıyorum.Ev halkı tarafından sevilerek yenilen böreğinin içine; o an evde bulunan ıspanak, leylek gagası, hardal otu ve turp otunun yeşil taze yapraklarından da karıştırarak iyice karışık hale getirdim.Egeli olmayanların pek alışık olmadıkları arapsaçının keskin, anasonlu tadını sevmiyorsanız, satın aldığınız karışık otların arasından arapsaçını çıkartabilirsiniz ama bence arapsaçı karışık ota lezzetini veren olmazsa olmazlardan diye düşünüyorum.

Malzemeler:

• 1 kilogram yufka 
• 1 kilogram karışık ot                                                                                     
• (ıspanak, arapsaçı, ısırgan otu, ebegümeci, gelincik, hardal otu, leylek gagası, turp otunun taze yaprakları ) 
• Yarım kilogram peynir veya lor 
• 2 adet yumurta
• Yarım su bardağı süt
• Yarım su bardağı zeytinyağı
• 1 tatlı kaşığı tuz 
• 1 tatlı kaşığı karabiber 
• Susam

Yapılışı:

• Otların sert sapları, sararmış yaprakları ayrılır.
• Yeşil taze yapraklar bol su içinde bir kaç defa diplerinde hiç kum kalmayana kadar iyice yıkanır.
• Süzgece konulup, suyu iyice süzülene kadar bekletilir.
• İri parçalar halinde kopartılıp, çok az tuz ile elimizde sıkılır.
• Çukur bir kabın içine alınan, elimizle sıkılmış yapraklara, lor ve karabiber eklenip, karıştırılır.
• Zeytinyağı, yumurta ve süt bir kasede çırpılarak sos hazırlanır.
• Yufka ortaya yakın ikiye katlanıp, üzerine iç malzemesi ve bir kaç kaşık sos yayılarak rulo yapılır.
• Diğer yufkalarda iç malzemesi konulup, rulo yapılır.
• Yufka ruloları yağlanmış fırın tepsisine yan yana dizilir.
• Üzerine kalan sos dökülüp, susam serpilir.
• Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.

SEVENLERİN GÜNÜ KUTLU OLSUN

                                        ... Yaşamak sadece sevmektir, inan bana
                                            Sevmeyenler dünyamızda yaşamıyor
                                            Yaşamak suda, toprakta, insanlarda görünerek,

                                            Bir zeytin ağacı gibi.

                                            Bir zeytin ağacı gibi, ne güzel

                                                                          denize yakın olacaksın,
                                                       uzayan dallarında, yapraklarında ışık
                                                                            ta derinlerde köklerin.
                                            Bir zeytin ağacı gibi, bin yıl severek
                                            Yaşamak her gün...                                    

     Bu günün sevgililer günü diye sınırlanması,bende diğer bütün sevgilere haksızlık ediliyormuş duygusu uyandırıyor.Bu gün, sadece sevgilileri olanların günü mü  :) Oysa ki, Cemal Süreya'nın dediği gibi, ''Sevmek Ne Uzun Kelime '' Sevgi, sadece kadın erkek sevgisine indirgenebilir, bu kadar dar kalıplara sığdırılabilir mi? Bu günün sevgililer günü yerine sevenlerin günü olması bana çok daha anlamlı geliyor.Renk, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin insanları sevmek; denizi, zeytin ağacını, gökyüzünü, kedileri, kuşları yani hayatı, hayata bağlanmanızı sağlayan her şeyi, sevdiğiniz her ne ise, her kim ise önemli olan sadece sevmek. Değerli şairlerimizden Arif Damar'ın dizelerinde ki gibi, ''Yaşamak Sadece Sevmektir''

   Gerçi; son yıllarda ne yazık ki sevmenin de tanımı değişti, şartları ağırlaştı.İnternette gördüğüm bir yazıda, bu gün için ''Dünya Çiçekçiler ve Kuyumcular Günü Kutlu Olsun'' deniliyordu :) Gerçekten son yıllarda, sevgililer gününde yolunuz pırlanta satan firmalardan geçmiyorsa, karşınızdakini sevginize inandırmak oldukça zorlaştı. Oysa,geçen sene pastasını yaptığım, Selvi boylum,al yazmalım filminde ki repliklerde kaldı benim aklım. Sevgi neydi: Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi emekti.Sevgi dostça uzanan insan eliydi.

     Bu sene Kadınlar Günü kutlamalarına alternatif olarak,son zamanlarda kadınlara karşı artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ile dünya kadınları ayaklanıyor.Dünya çapında bir milyon kadına ulaşmayı hedefleyen bu kampanya ''1 Billion rising'' adıyla yürütülüyor ve pek çok şehirde yapılacak bu etkinliğe çok geniş bir katılım bekleniyor. Umarım, hedeflenen kitleye ulaşılır,toplumda bir farkındalık yaratılır ve hemen her gün bir kadının ölümüne neden olan kadına şiddet sorunun çözümünde bir adım atılır.

ÜÇ RENKLİ TOP TARATOR

Havuçlu Turplu Mor havuçlu tarator tarifi

Tarator nasıl yapılır

     Mor havuçlar, antioksidan ve vitamin deposu olduğunu öğrenmeden önce de şalgam suyu olarak tükettiğimiz, rengi dolayısıyla ilgimi çeken bir havuç cinsiydi.Havuç salatası, havuçlu tarator derken, tarifi biraz daha değiştirerek üç renkli, üç ayrı tat olarak denedim.Açıklayıcı bir şekilde yazmaya çalıştığım için, malzeme listesi çok kalabalık gibi görünse de, aslında çok basit, tekrardan ibaret, hepimizin bildiği bir tarif.Servis tabağına yan yana koyup servis yapabilirsiniz.Ben, top top şekil verince dondurma kabında sunmak daha hoş olur diye düşündüm.Aslında, üzerine sos olarak da çok az sulandırılmış sarımsaklı yoğurt dökmüştüm.Soslu fotoğrafı çekmem akşam saatlerini bulunca, ışık yetersizliğinden fotoğraf pek hoş çıkmamış, onun için sos öncesi halinin fotoğrafını koydum.

Malzemeler:

• 5-6 adet büyük boy mor havuç 
• 1 adet kurusoğan 
• 2 yemek kaşığı irice dövülmüş ceviz 
• 4 yemek kaşığı süzme yoğurt 
• 1 yemek kaşığı mayonez
• 1 yemek kaşığı zeytinyağı 
• 2 diş sarımsak 
• 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber 
• Tuz  
• 5-6 adet büyük boy havuç 
• 1 edat kurusoğan 
• 2 yemek kaşığı irice dövülmüş ceviz 
• 4 yemek kaşığı süzme yoğurt 
• 1 yemek kaşığı mayonez
• 1 yemek kaşığı zeytinyağı 
• 2 diş sarımsak 
• 1 tatlı kaşığı pul biber 
• Tuz 
• 2-3 adet kırmızı turp 
• 1 adet kurusoğan 
• 2 yemek kaşığı irice dövülmüş ceviz 
• 4 yemek kaşığı süzme yoğurt 
• 1 yemek kaşığı mayonez
• 1 yemek kaşığı zeytinyağı 
• 2 diş sarımsak 
• 1 tatlı kaşığı pul biber
• Tuz 

 Yapılışı:

• Kurusoğanlar ince ince doğranır.
• Üç ayrı tavaya paylaştırılıp zeytinyağında pembeleşene kadar kavrulur.
• Mor havuç, havuç, kırmızı turp soyulup, ayrı ayrı kaplara rendenin iri tarafı ile rendelenir.
• Soğanları pembeleştirdiğimiz tavalardan  birine mor havuç, ikincisine havuç, üçüncüsüne de kırmızı turp konulup, yumuşayıncaya kadar ayrı ayrı kavrulur.
• Ocaktan alınıp, soğumaları için bekletilir.
• Soğuyan her karışıma ayrı ayrı süzme yoğurt, mayonez, iri dövülmüş ceviz, sarımsak, tuz ve pul biber eklenip, iyice karıştırılır.
• Bir demet maydanoz ince ince kıyılıp, üçe ayrılıp karışımlara paylaştırılır.
• Üç ayrı renkten toplar yapılıp, servis edilir.

İSTİRİDYE KURABİYE

İstiridye kurabiye tarifi

İstiridye kurabiye nasıl yapılır

     Soğuk, yağmurlu ve puslu havalardan canım sıkılınca ve inci tanesi gibi beyaz çikolata kaplı fındıklı drajeleri görünce aklıma istiridye kurabiye yapmak geldi.İstiridye şekli vermek için evde ki en uygun kalıbı arayıp, buldum.Biraz zamanımı aldı ama sonunda hepsinin içinde iri inci taneleri olan istiridye kurabiyeleri yapabildim.

Malzemeler:

• 250 gram tereyağı 
• 1 adet yumurta 
• 1,5  su bardağı pudra şeker 
• 1 su bardağı buğday nişastası 
• 1 paket kabartma tozu 
• 4,5 su bardağı un 
• 100 gram beyaz çikolata kaplı fındıklı draje 

Yapılışı:

• Oda sıcaklığındaki tereyağı, yumurta, nişasta, pudra şekeri ve kabartma tozu karıştırılır.
• Un azar azar eklenerek, hamur yoğurulur.
• Hamurun üzeri örtülüp, yarım saat dinlendirilir.
• Hafif unlanmış tezgahta merdane ile yarım santim kalınlığında açılır.
• Kalıpla kesilip, yuvarlakların bir tarafına bıçağı tersi ile derin olmayan çizgiler atılır.
• Çizgili taraf üste gelecek şekilde katlanan hamurun içine beyaz çikolata kaplı fındıklı draje konulur.
• İstiridye şekli verilip, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir.
• Önceden ısıtılmış 175 derece fırında pembeleşene kadar pişirilir.
• Üzerine pudra şekeri serpilir.

SEBZELİ BEŞAMEL SOSLU TAVUK SOTE

Sebzeli beşamel sos tarifi
Beşamel soslu tavuk sote nasıl yapılır   

     Beşamel soslu tarifler bir zamanlar çok popülerdi ama uzun zamandır yapmamıştım.Geçen gün televizyonda ki yemek programlarından birinde havuçlu, soğanlı beşamel sosu görünce değişik geldi, denemek istedim. Soğanın karamelize tadı ile değişik bir beşamel sos oldu.Beşamel sos yaparken tereyağ kullanılır ama ben mümkün olan her şey de olduğu gibi gene zeytinyağı kullandım, siz isterseniz tereyağ kullanabilirsiniz.

Malzemeler:

• 1 litre süt 
• 4 yemek kaşığı un   
• 3 yemek kaşığı zeytinyağı 
• 1 adet büyük boy havuç 
• 1 adet büyük boy kuru soğan
• 1 tatlı kaşığı tuz 
• 1 kilogram tavuk göğsü 
• 3 yemek kaşığı zeytinyağı 
• 1 yemek kaşığı domates salçası 
• 1 tatlı kaşığı karabiber 
• 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber 
• 1 tatlı kaşığı kekik 
• 1 tatlı kaşığı tuz 

Yapılışı:

• Tavuk göğüsleri ince uzun kesilir.
• Zeytinyağında kavrulur.
• Salçası ve baharatları eklenir.
• Tavuklar suyunu salıp, çekene kadar pişirilir.
• Başka bir tencerede zeytinyağında ince kıyılmış kuru soğanlar yakmadan kavrulur.
• Rendelenmiş havuç da eklenerek, sotelenir.
• Başka bir tencerede hafif hararetli ısıda zeytinyağı ile un karıştırılır.
• Sürekli karıştırarak süt eklenir, tuzu da eklenerek koyulaşana kadar pişirilir.
• Sotelenen havuç ve kurusoğan da sosa karıştırılır.
• Servis tabağına alınan sebzeli beşamel sosun üzerine tavuk sote konularak, sıcak servis edilir.

ÖLÇÜLERİM

     Ölçülerim denilince 90-60-90 demeyi çok isterdim ama laf aramızda hayatımın hiç bir döneminde biri eksik, biri fazla derken olması gereken o ölçülere yaklaşamadım :) Ölçüler uygun olmayınca da mankenliğe heves etmedim; mutfakta vakit geçirmeye, yiyip, içmeye, tarifler biriktirmeye devam ettim :)      

     Şaka bir yana, tariflerimde kullandığım bardak, fincan ve kaşıkları fotoğraflayıp ölçüleri  hakkında aşağı yukarı bir fikir vermek doğru olur diye düşündüm.Ben kendi adıma beğendiğim, yapmak istediğim tarifleri hem cup, hem de mutfak terazisi ile ölçme olanağım olmasına rağmen, genellikle bardak ve kaşık ölçüsü ile verilenleri  not alıp, yapıyorum.Bardak ve kaşık ölçüsü ile verilen  tarifler daha pratik geliyor.Son yıllara kadar bir sorun yaşamadığım bu durum, sayısız şekilde ve boyutta bardak, fincan ve kaşık üretilmesiyle ve herkesin farklı boyutta bardak, kaşık kullanmasıyla sorun olmaya başladı.Ölçüler konusunda Itırlı Mutfak çok ayrıntılı bir tablo hazırlamış, isterseniz oradan karşılaştırmalı ölçülere bakabilirsiniz.Ben tariflerimde ölçü olarak klasik diyebileceğimiz, herkesin evinde bulunan su bardağı, çay bardağı, nescafe fincanı ve Türk kahvesi fincanını ölçü olarak kullanıyorum.

     Kaşıklarım da klasik büyüklükte ama ben tariflerimde her zaman tepeleme denilen ölçülerde un, nişasta, kakao koyup kullanıyorum.Eğer siz silme denilen ölçüde un, nişasta, kakao kullanırsanız tarif ile uygulama arasında malzemeler de yaklaşık iki üç katı fark oluşabiliyor.Yaptığım her şeyde mümkün olduğu kadar zeytinyağı kullanıyorum ama bazı tariflerde katı yağ kullanmak gerektiğinde ise tereyağı kullanıyorum.Yumurta olarak da orta boy yumurta kullanıyorum. Bir defasında eşimin aldığı büyük boy yumurtalara dikkat etmeyip, profiterol yapmak isterken bütün ölçüler değişmiş az daha un, az daha şeker derken sonuç içinden çıkılmaz bir hale gelmiş, farklı kıvamda bir profiterol olmuştu.Kullandığımız ölçüler birebir aynı bile olsa, kullandığımız malzemeler farklı olunca mesela tahinin ince veya koyu kıvamda olması bile sonucu biraz da olsa değiştirebiliyor.Çoğu zaman fırınımızın durumu, havanın hatta elimizin sıcaklığı bile hamurun kıvamını etkileyebiliyor.Aynı tarifi ikinci defa  yaptığımızda bile farklı sonuçlarla karşılaşabiliyoruz.Bir de fırın faktörü var ki, fırınınızın huyunu en iyi siz bilirsiniz, bazen ön tarafını pişirir yanları tam pişirmezler, bazen de tam tersi.Tariflerde ki pişirme süresi fikir vermekle birlikte siz kontrolü elden bırakmayın, çünkü aynı tarifle yaptığınız keki kek kalıbında pişirmekle, fırın tepsisine döküp pişirmek arasında bile pişirme süresi açısından çok fark olacaktır.Bu durumda, keklerin pişip pişmediğini kürdanla kontrol edip, ilk denemelerde fırından fazla uzaklaşmamak ve arada kontrol etmek gerekebilir .
     Ve bence en önemlisi vazgeçmeyin, damak tadınıza uygun bir tarif bulana kadar devam edin. Eğer bir kez yapamayıp, sonuç hüsran oldu diye bu işlerden vazgeçmiş olsaydım, yıllar yıllar önce defalarca deneyip, beceremeyip, kokusu ile yetinmek zorunda kaldığımız keklerden sonra bu mutfak işlerinden çoktan vazgeçmiş olurdum :)
Kolay gelsin, sevgiler...