12 Kasım 2013 Salı

ÇAM MANTARI KÖFTESİ

Mantar köftesi tarifi
Mantar köftesi nasıl yapılır
     Mantarların besleyici değeri yüksek, kalori değeri ise çok düşük olduğundan, diyet yapanlar ve vegan beslenenler için mantar kullanılarak alternatif menüler yaratılabilir.Özellikle bu mevsimde çoğalan yabani mantarlardan köfteler, çorbalarmakarnalarınız için mantarlı soslar yapabilirsiniz. Mantarın cinsine göre, içinde barındırdığı su oranı değiştiğinden, köfte yaparken şekil verecek kıvama getirmek için, bayat ekmek ölçüsünü arttırabilir veya galeta unu ekleyebilirsiniz.
Malzemeler:
  • Yarım kilogram çam mantarı 
  • 1 adet kuru soğan
  • 2-3 diş sarımsak 
  • 2-3 dilim bayat ekmek
  • 1 çay kaşığı karabiber 
  • 1 çay kaşığı kimyon 
  • 1 çay kaşığı kırmızı biber 
  • Yarım demet maydanoz 
Yapılışı:
  • Mantarlar yıkanıp, temizlenir.
  • Kuru soğan, mantarlar ve bayat ekmek mutfak robotunda parçalanır.
  • Sarımsaklar çok az tuz ile havanda dövülür.
  • Maydanozlar ince ince kıyılır.
  • Geniş bir kabın içine alınan karışıma maydanoz, sarımsak, baharatlar ve tuzu eklenir.
  • Köfte şekli verilecek kıvamı alması için çok az un eklenebilir.
  • Hamurdan parçalar kopartılıp, kızgın yağa atılarak veya teflon tavada iki taraflı kızartılır.

11 Kasım 2013 Pazartesi

MİDYE BÖREK

Midye börek tarifi
Midye börek nasıl yapılır
Yufkadan midye börek nasıl yapılır
     Midye böreğini bir kaç defa yapmış olmama rağmen, bazen fotoğrafları istediğim gibi olmadığından bazen de fotoğraf çekmeye kalmadan börekler tükendiğinden yayınlayamamıştım. Halen yapmayan kaldıysa, yapmak isteyenler için, bu çıtır çıtır böreği artık paylaşayım diye düşündüm.Ben vegan beslenenler için biraz değiştirerek hazırladığımdan, malzemeler arasında hayvansal hiç bir ürün bulunmuyor.Vegan değil iseniz, iç malzemesini tercihinize göre değiştirebilir, üzerine de yumurta sarısını biraz sulandırarak sürebilirsiniz.
Malzemeler:
  • 3 adet yufka 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 1 çay bardağı su 
  • 5-6 adet patates 
  • 1 adet kuru soğan
  • Yarım demet maydanoz
  • Yarım demet dereotu
  • 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
  • 1 çay kaşığı karabiber 
  • Susam
                                              
Yapılışı:
  • Patatesler soyulup, çok minik küpler halinde doğranır.
  • Kuru soğan incecik doğranır.
  • Zeytinyağında soğanlar ve patatesler arada karıştırılarak, kavrulur.
  • İnce kıyılmış maydanoz, dereotu, tuz, pul biber ve karabiber eklenerek iç malzemesi hazırlanır.
  • Yufkalar dörde bölünür.
  • Her yufkaya zeytinyağlı su karışımı fırça ile sürülür.
  • Yufka ortasından sivri ucuna doğru parmağımızla ittirilerek toplanır.
  • İki uç kısmında ki parçalar aşağı doğru çekilip, birleştirilir.
  • Hazırlanan iç malzemesi ortaya konulur.
  • Yufka çevrilerek sarılıp midye şekli verilir.
  • Yağlanmış fırın tepsisine dizilir.
  • Üzerine zeytinyağlı su karışımı sürülüp, susam serpilir.
  • Önceden ısıtılmış 200 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.

7 Kasım 2013 Perşembe

GÜLE GÜLE OTURUN KURABİYESİ

Güle güle oturun kurabiyesi tarifi
Şeker hamurundan kurabiye tarifi
Şeker hamurundan kurabiye nasıl yapılır
     Kuzenimiz Figen ve eşi, uzun yıllar süren çalışma hayatlarını sonlandırınca, büyük şehirlerde yaşayan pek çok tanıdığımın  da ortak hayali olan Ege'de denize yakın bir ev alarak emeklilik hayatlarına başladılar. Büyükşehir'den tam anlamıyla kopamasalar da bu ev, bu yaz hem onlar, hem de kedileri için, yeni bir hayata başlangıç ve güzel bir tatil fırsatı oldu sanıyorum.Bu kurabiyeyi de, bahçesinde limon ağacı ve güller arasında, nerede ise bir malikane büyüklüğünde ki bu eve ''güle güle oturun ziyareti '' için giderken yaptım.Ev sahiplerinin hayatında kediler çok önemli bir yer tuttuğundan, evin kedileri yanında yaz boyunca sitenin bütün kedileri de evin sahipleri arasına katılmış oldu.Kedi sayısı her geçen gün biraz daha çoğalınca, kurabiyede malikane sahiplerinin sadece kadrolu kedilerine yer verebildim :) 
     Emeklilik hayatınız mutlulukla, sağlıkla geçsin.Kedileriniz ve siz evinizde iyi günlerde oturun.

6 Kasım 2013 Çarşamba

YALANCI ENGİNARLI PİLAV

Yalancı enginarlı pilav tarifi
Yalancı enginarlı pilav nasıl yapılır
Sakız kabaklı pilav tarifi
     Enginar mevsimi yaklaşmaktayken, enginarlı pilavı özleyenlerin beğenerek yiyeceklerini düşündüğüm bu tarifi, Lezzetli Somunlar sitesinden aldım. Enginar yerine sakız kabağı kullanıldığından, ben yalancı enginarlı pilav dedim. Adı yalancı ama tadı gerçeğine çok yakın olan bu pilavda kullandığım sakız kabakları o kadar tazeydi ki, içinde hiç çekirdek yoktu.Sizin aldığınız kabakların çekirdekli kısımları varsa çekirdekli kısıma kadar şerit şerit sebze soyucusu ile soyarak kullanabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 6 adet küçük sakız kabağı 
  • 1,5 su bardağı baldo pirinç 
  • 1 demet dereotu 
  • 1 adet kuru soğan 
  • 7-8 sap taze yeşil soğan 
  • 2 adet limonun suyu 
  • 1,5 su bardağı sıcak su 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • Tuz
Yapılışı:
  • Pirinçler kaynar su ile ıslatılıp, bekletilir.
  • İki limonun suyunu geniş bir kabın içine sıkılır.
  • Kabaklar sebze soyucusu ile şerit şerit incecik soyulur.
  • Kabak şeritleri üst üste konulup, bir iki parmak kalınlığında kesilir.
  • Limon suyunun içine atılıp karıştırılarak bekletilir.
  • Geniş bir karnıyarık tenceresinde önce yemeklik doğradığınız kuru soğanlar sonra da yeşil taze soğanlar sotelenir.
  • Limon suyuyla birlikte kabaklar da eklenip, hepsi birlikte biraz kavrulur.
  • Gerektikçe çok az sıcak su eklenerek kabaklar yumuşayana kadar pişirilir.
  • Suyu süzülen pirinç, kıyılmış dereotu ve tuzu da eklenir iyice karıştırılır.
  • 1,5 su bardağı sıcak su eklenerek, pilav suyunu çekene kadar pişirilir.
  • Üzerine dereotu eklenip, sıcak veya soğuk servis edilir.

5 Kasım 2013 Salı

FRAMBUAZLI FİNCAN MUHALLEBİSİ

Fincan muhallebisi tarifi
Fincan muhallebisi nasıl yapılır
Frambuaz soslu fincan muhallebisi tarifi
     Fincan muhallebisi evde bulunan malzemelerle aklımıza geldiği her an yapılabilecek, aslında bildiğimiz muhallebiden farkı olmayan bir tatlı. Yemek davetleriniz de kişi sayısına göre yapıp, sunumu kolay, hafif bir sütlü tatlı sunmak isterseniz biraz meyve, meyve sosu ekleyerek ve çok az zaman harcayarak farklı görüntüde ki bu tatlılardan yapabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 1 litre süt 
  • 9 yemek kaşığı toz şeker 
  • 8 yemek kaşığı un 
  • 1 paket Dr Oetker damla sakızlı vanilin 
  • 1 su bardağı hindistan cevizi 
  • 1 poşet krem şanti 
  • 1 çay bardağı soğuk süt
  • Frambuazlı hazır meyve sosu 
  • Frambuaz 
Yapılışı:
  • Un elenir, şeker ile karıştırılır.
  • Derin bir tencerede un, şeker ve süt sürekli karıştırılarak pişirilir.
  • Pişen muhallebiye damla sakızlı vanilin eklenip, mikserle çırpılır.
  • On iki adet Türk kahvesi fincanı ıslatılır.
  • Islak fincanlara muhallebi paylaştırılır.
  • Buzdolabına konulup, katılaşıncaya kadar bekletilir.
  • Buzdolabından çıkartılan fincanlar, hindistan cevizi dökülmüş bir tepsiye ters çevrilir.
  • Hindistan cevizine bulanıp, servis tabağına alınır.
  • Krem şanti bir çay bardağı soğuk süt ile katılaşıncaya kadar çırpılır.
  • Sıkma torbası ile tatlıların üzerine sıkılır.
  • Üzerine meyve sosu dökülüp, birer tane frambuaz konulur.
  • Soğuk servis edilir.

4 Kasım 2013 Pazartesi

ÜÇGEN CİPSLER

Vegan cips tarifi
Vegan cips nasıl yapılır
Avokadolu sos tarifi
Domatesli sos tarifi
Vegan sos tarifi
     Oğluma atıştırmalık, değişik bir şeyler bulma arayışları içindeyken, biraz da doğaçlama bir şekilde evde bulunan malzemelerden cipsler yapıp, fırında pişirdim.Bizim için; piyasada satılan kızartılmış, yağlı cipslere alternatif oldu.Bu sağlıklı cipsleri veganlar kadar değişik dip soslarla vegan olmayanlarında severek tüketeceklerini düşünüyorum.Ben o an için evde bulunan malzemeleri kullandığım için, cipslerin yanına dip sos olarak avokadolu ve domatesli sos yaptım.Siz tercihinize göre dip sosları değiştirebilir veya sayısını arttırabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 1 çay bardağı su 
  • 1 tatlı kaşığı tuz 
  • 2 su bardağı un 
  • 1 su bardağı mısır unu 

Yapılışı:
  • Un ve mısır unu derin bir kaba elenir.
  • Zeytinyağı, su ve tuzu eklenip yoğurulur.
  • Streç filme sarılıp, yarım saat kadar dinlendirilir.
  • Hamur, iki yağlı kağıt arasında merdane ile ince açılır.
  • Rulet ile önce 4 x 4 cm karelere sonra kareler üçgenlere bölünür.
  • Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine üçgen hamurlar aralıklı dizilir.
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında, 15- 20 dakika kadar pişirilir.
Avokadolu sos:
  • 2 adet olgunlaşmış avokado 
  • 1 çay kaşığı tuz 
  • 2-3 diş sarımsak 
  • Yarım limonun suyu 
Yapılışı:
  • Avokadolar dikine ikiye bölünüp, çekirdekleri çıkarılır.
  • İçleri kaşık yardımı ile boşaltılır.
  • Çatalla ezilen avokadolara tuz, sarımsak ve limon suyu eklenip, karıştırılır.

Domatesli sos:
  • 2 adet olgun domates 
  • 1 çay kaşığı tuz 
  • 4-5 adet siyah zeytin 
  • 2-3 diş sarımsak 
  • Bir kaç dal maydanoz 
Yapılışı:
  • Domatesin çekirdekleri çıkartılıp, robotta parçalanır.
  • Zeytinlerin çekirdeği çıkarılıp minik minik doğranır. 
  • Sarımsaklar çok az tuz eklenerek havanda dövülür.
  • İnce kıyılmış maydanoz da eklenir.
  • Kıvamı ve tadı kontrol edilerek malzemeler karıştırılır. 

2 Kasım 2013 Cumartesi

ANASONLU AKDENİZ EKMEĞİ VE ANASONLU GALETA

Akdeniz ekmeği tarifi
Akdeniz ekmeği nasıl yapılır
Anasonlu galeta tarifi
 
     Yapılan bir araştırmaya göre, ekmek kokusu ve kahve kokusu insanları mutlu eden kokular arasında ilk sıralardaymış.Hafta sonları ekmeğin fırında pişerken eve yaydığı kokuları düşününce, benim içinde ekmek kokusunun ilk sıralarda olduğunu söyleyebilirim.Söke Un'un çeşitlerine her gün yenisini eklediği un karışımlarından pek çoğunu denedim.Hem lezzetli, hem de yapılışı pratik olan bu karışımlardan Akdeniz Ekmeği Karışımı ile anasonlu galeta da yapılabileceği fikri ile paketlerden birinden ekmek, diğerinden ise aynı tarif ile tekrar fırınlayarak galeta yaptım.Siz de aynı hamuru kullanarak, kurutma süresini damak zevkinize göre ayarlayarak uzun süre bayatlamayan galetalar yapabilirsiniz.Akdeniz Ekmeği Karışımı'nın kurutulmuş domates ve peynir aroması ile zenginleştirilmiş formülüne zeytinyağı ve anason tohumları da ekleyerek Akdeniz esintisini daha da güçlendirebilirim gibi geldi :)
Malzemeler:
  • 1 paket Söke Un Akdeniz Ekmeği Karışımı 
  • 1 tatlı kaşığı anason tohumu 
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı 
  • 1 çay bardağı un 
Yapılışı:
  • Söke Un Akdeniz Ekmeği Karışımı'nın içinde iki paket un, iki pakette maya bulunuyor.
  • Paketlerden biri (500 gramlık ekmek karışımı), maya paketlerinden biri ile iki su bardağı ılık su ve iki yemek kaşığı zeytinyağı eklenerek yoğurulur.
  • Hamurun üzeri kurumaması için örtülerek, 45 dakika bekletilir.
  • Mayalanıp kabaran hamur tezgah üzerine alınır.
  • Hamura bir tatlı kaşığı anason tohumu eklenir.
  • Bir çay bardağı kadar un tezgaha serpilip, ele yapışmayan yumuşak bir hamur yoğurulur.
  • 26 santim çapında yuvarlak kek kalıbı hafifçe yağlanır.
  • Altı parçaya bölünmüş ekmek hamuru yan yana çiçek oluşturacak şekilde konulur.
  • Ilık bir ortamda üstü örtülü olarak ekmek iki katına çıkıncaya kadar 20-30 dakika bekletilir.
  • Hamurun üzerine fırça ile su sürülüp, susam ve çörek otu serpilir.
  • Önceden ısıtılmış 230 derece fırına konulur.
  • Fırına koyduktan 10 dakika sonra fırın ısısı 210 dereceye düşürülür.
  • Ekmeğin üzeri kızarana kadar 30-40 dakika pişirilir.
  • Ekmeğin hamur olmaması için 10-15 dakika beklendikten sonra dilimlenir.
ANASONLU GALETA 
  • Akdeniz Ekmeği  Karışımı kullanılarak verilen tarife göre hazırlanan hamura anason tohumu ve zeytinyağı eklenerek yoğurulur.
  • İnce uzun şekil verilip, hafifçe yağlanmış fırın tepsisine konulur.
  • Üzerine fırça ile su sürülüp, susam serpilerek tarifteki gibi pişirilir.
  • Ekmek soğuduktan sonra bir parmak kalınlığında düzgün dilimlere kesilir.
  • Dilimler önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15 dakika pişirilir.
  • 15 dakika sonra fırının ısısı 75 dereceye düşürülerek 25 dakika daha pişirilir.
  • Ağzı kapalı bir kavanozda uzun süre saklanabilir.

1 Kasım 2013 Cuma

HAYIT ÇİÇEĞİ REÇELİ

Hayıt çiçeği reçeli tarifi
Hayıt çiçeğinden reçel nasıl yapılır
Çiçek reçeli tarifi
     Yazın hafta sonu gezmelerimizin birinde Karaburun'a giderken kahvaltı ettiğimiz Taş Kahve'de mürver çiçeğinden, akasya çiçeğinden yapılan reçelleri görünce, yol boyunca gördüğümüz hayıt çiçeklerinden de reçel yapılabilir mi diye düşünerek bir demet hayıt çiçeği topladım.Eşim ve abisi çocukluklarının geçtiği yerlerde ki kokuları, meyveleri sürekli hatırlar ve birbirlerine hatırlatırlar, biz de o günlerin özlemi diye güler geçerdik ama benim çocukluğum da hiç tahmin etmediğim bir kokuda karşıma çıktı :) Hayıt çiçeklerinin kokusu hafızama o kadar yer etmiş ki, belki de uzun yıllardır o kokuları duymadığımdan yediğim bir kaşık reçelde çocukluk günlerime döndüm. Annem ve teyzemlerle ova tarlaya giderken yol boyu çiçek açmış hayıtların kokusunu, çocukluk günlerinin ferahlığını adeta içimde hissettim.Yaz ayları boyunca Ege ve Akdeniz bölgelerinde nerede ise her yol kenarında bulabileceğiniz hayıtlar, şimdilerde azaldı ama yaz gelip o kokular her yeri sarınca bir kaç demet toplayıp reçelini deneyin derim, yediğiniz bir kaşık reçel belki sizi de benim gibi çocukluğunuzun tozlu patika yollarına götürür :)
Malzemeler:
  • 2 su bardağı ayıklanmış  hayıt çiçeği 
  • 4 su bardağı su 
  • 5 su bardağı toz şeker 
  • 1 adet limonun suyu veya birkaç parça limon tuzu

Yapılışı:
  • Hayıt çiçekleri dallarından ve yapraklarından ayrılır.
  • Çiçekler soğuk suyun içinde bekletilip, bir kaç kere suyu yenilenerek süzülür.
  • Tencereye su ve şeker konulup, şeker eriyene kadar orta ateşte kaynatılır.
  • Çiçekler kağıt havlu ile kurulanıp, şurubun içine atılır.
  • Kaynadıktan sonra kıvam alana kadar kısık ateşte bir saat kaynatılır.
  • Reçel koyulaşmaya başlayınca limon suyu eklenip, 5-10 dakika daha kaynatılır.
  • Kuru ve temiz bir kavanoza konulup, kapağı kapatılarak ters çevrilir.

30 Ekim 2013 Çarşamba

ISPANAKLI KARLI DAĞ KEKİ

Ispanaklı kek tarifi
Ispanaklı kek nasıl yapılır
Ispanaklı kremalı kek tarifi
     Ispanaklı kek, hemen herkesin bildiği ve yaptığı bir kek tarifi.Ben de zaman zaman yapmama rağmen yayınlamamışım.Dağ şekline benzettiğim kek kalıbını görünce aklıma ıspanaklı kek tarifi ile karlı dağlar keki yapmak geldi.Siz isterseniz sadece ıspanaklı kek olarak da yapabilirsiniz ama benim yaptığım kek de dağlar kalıptan, dağların yeşili ıspanaktan, karlar ise muhallebiden :)
Malzemeler:
  • 3 adet yumurta 
  • 1,5 su bardağı toz şeker 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 2,5 su bardağı un 
  • 1 paket kabartma tozu 
  • 1 paket vanilya 
  • 1 su bardağı dolusu haşlanmış ıspanak 
Krema malzemesi:
  • Yarım litre süt 
  • 5 yemek kaşığı toz şeker 
  • 1 yemek kaşığı buğday nişastası 
  • 1 yemek kaşığı un 
Yapılışı:
  • Ispanakların sadece yeşil yaprakları ayrılır.
  • Yıkanıp, sıcak su eklenerek haşlanır.
  • Gerekirse çok az su eklenerek robotta boza kıvamında parçalanır.
  • Çırpma kabında yumurtalar ve toz şeker beyazlaşana kadar çırpılır.
  • Diğer malzemelerde eklenip, kek çırpılır.
  • Boza kıvamındaki ıspanaklar da karışıma eklenir.
  • Çok az yağlanıp, unlanmış kalıba kek karışımı dökülür.
  • Önceden ısıtılmış 175 derece fırında 40-45 dakika pişirilir.
  • Kürdanla pişip pişmediği kontrol edilip, fırından çıkarılır.
  • Derin bir tencerede süt, şeker ve unlar iyice karıştırılıp; muhallebi kıvamında pişirilir.
  • Kalıptan çıkarılan ılık kekin üzerine ılık krema dökülür.
  • İstenirse üzerine kek parçaları ufalanır.

29 Ekim 2013 Salı

AYDINLIK YÜREKLERİN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN


Bayram coşkusunu engelleme girişimleri, şişik egoların arkasındaki titrek güven bunalımını sergiliyor.
Biliyorlar ki, yok etmek istedikleri güzelliklerin yerine koyabilecekleri tek bir çakıl taşı bile yok.
Bütün değerlerin hiçlendiği zannıyla ulusal bayramların da coşkusunu tümden silmek isteyenler Cumhuriyetin yok edilmez ruhuyla yüzleşecek.
Tepkisizlik kıpırdanınca kimyaları bozulacak.
Çünkü, Onlara sonsuz hareket imkanı veren güç, ülkenin atmosferindeki boyun eğmiş sessizliktir.
Hüzün ve coşku sarmalındaki yurtseverlerin çığlığının ötesinde, kirli hava gibi siyah… Ağır sessizlik.
Cehaletin çağ ile hesaplaşmasının değişim sanıldığı bir karadelikten geçiliyor.
Duvar olmuş vicdanların kulakları sağır eden suskunluğu…
Geçmiş, gün, gelecek, vefa, umut, sevgi, hepsi uçmuş…
Kapağı kapatılmış bir cadı kazanında mutlulukla yaşayanlar, boğaz kıyılarında, lazerli havayi fişeklerle bayram kutlayacak… Sonra bir çoğu yine ölü toprağına gömülüp suskun hayatlarına geri dönecek.
Seslenişler sessiz kalabalıklara…
Herşey olağanmış gibi yaşıyor, düşler aleminde pembe tebessümlerle uyuyorsunuz.
Ülkenin aydınlık yürekleri çığlık çığlığa anlatacak, çağıracak sizi, yine duymayacaksınız.
Suçlarını bilmeyen insanların ömürlerinden çalan tutsaklığa susacaksınız…
Sahte deliller, tertipler, domino taşı gibi devrilecek, susacaksınız…
Binlerce mahkumun hayati sınırları aşan ölüm oruçlarına susacaksınız…
Bir şeriat kreasyonu, ona böyle konuşabilme özgürlüğü veren insana nefret kusacak, susacaksınız…
Şeyhler, şıhlar, meczuplar ve yobazlar ortalığa saçılacak…
Kimi “7 yaşındaki kız el öpemez” diyecek… Kimi Anıtkabir’in tepesine kubbe yapmaktan söz edecek…
Kimi de islam peygamberine parti logolu kimlik bastırıp, Başbakanı oğlu gösterecek…
Siz yine susacaksınız…
Dünyanın gözbebeği sanatçımız, bir şiir paylaştı diye mahkemeye çıkarılacak, susacaksınız…
Vicdanlar iflas edecek… Tutsak babalar oğullarının cenazesine bile gidemeyecek, susacaksınız…
Akşam Kürtlere çiçek atanlar, sabah oy kaygısıyla milliyetçi oluverecekler, susacaksınız….
Parti içindekiler bile virajlara yetişemeyip ters köşeye yatacaklar, ama siz yine susacaksınız…
‘Yurtta barış, dünyada barış’ esenliğinden ‘kindar ve dindar nesiller” curcunasına geçilecek…
Küresel rüzgarların önünde savrulanlar ülkenin bütün komşularını düşman edecek, susacaksınız…
Emperyalistlerin dünya paylaşımı uğruna savaş şarkıları söyleyecekler, susacaksınız…
Bu çığırtkanlar, askerleri kurşun, bebekleri porselen zannediyorlar… Ama susmak en iyisi… Siz susun!
İnşallah Şam’a gideceğiz ve Emevi Camisi’nde namaz kılacağız.!”Diyenlerin ikinci valizlerinde ‘Oslo’ yazacak, siz tabii ki susacaksınız…
İnsanlara türkü söylemeyi yasaklayacaklar, susacaksınız…
Yola, suya, uçan kuşa vergi konulacak, susacaksınız…
Rekor faizlerle dünyaya tahvil satan ülkemizin ekonomisi büyüyecek(!) Aman ses etmeyin, büyüsün.
Ülkeyi işgal edenleri değil, bağımsızlık isteyenleri işgalci gösteren işporta filmlere gidin, eğlenin…
Diziler ‘hayat’, düzenin eteklerine yapışmış yaldızlı boşluklar ‘sanatçı’ olacak, alkışlayacaksınız…
Tarihi simge olmuş meydanlar kimbilir hangi korkularla insanlara kapatılmak istenecek, susacaksınız…
Devrimci çocuklarını anmak, mezarlarına çiçek koymak, ailelerine bile yasaklanacak, susacaksınız…
Dağlar, ormanlar, kıyılar, madenler, çokuluslu devlerin rantı için yağmalanacak, susacaksınız…
Terör kangreni “şehit haberleri yazmayın” fermanıyla çözülmeye çalışılacak, susacaksınız…
Nerdeyse, hilesiz hiçbir sınav yapılmayacak, çocuklarınızın hakları, yarınları çalınacak, susacaksınız…
Devletin resmi televizyon kanalında iktidar renginde yayın yapılacak, ulusal havayolllarına ait uçaklara bazı gazeteler giremeyecek… Konuşmaya değmez, susun! Hele ki, olan bitenden hoşnutsanız…
Ülkenin yarısı diğer yarısını yok sayacak, “yazıktır, yapmayın” bile demeyeceksiniz… Susacaksınız.
Konuşmayın… susmaya devam edin. Sessiz bir eski zaman filminde hızlı çekimde koşuşturun…
Ya hiçbir şeyin farkında değilsiniz… Ya hayatınızdan memnunsunuz… Ya da korkuyorsunuz…
Sonuç olarak duvar gibisiniz kardeşim.
Ama 364 gün susuyorsanız, 365.nci gün haketmediğiniz bayramları kutlamayın.
Elbirliğiyle yarattığınız bu mor günler, ‘suskunların utanç çağı’ olarak tarihe geçti bile.
Ama korkmayan, susmayan, asla pes etmeyen, aydınlık yürekli Cumhuriyet Çocukları da var…
Ve bütün gücü ellerinde bulunduranlar, onların coşkusundan, dirençli umutlarından çok korkuyor.
O kadar korkuyorlar ki, bitiremeyecekleri Cumhuriyet sevgisini biber gazı ile kucaklıyorlar.
Karanlığa teslim olmayan aydınlık yüreklerin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
Işık ve sevgiyle…
İlhan İrem
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...