10 Şubat 2013 Pazar

ÖLÇÜLERİM

     Ölçülerim denilince 90-60-90 demeyi çok isterdim ama laf aramızda hayatımın hiç bir döneminde biri eksik, biri fazla derken olması gereken o ölçülere yaklaşamadım :) Ölçüler uygun olmayınca da mankenliğe heves etmedim; mutfakta vakit geçirmeye, yiyip, içmeye, tarifler biriktirmeye devam ettim :)      
     Şaka bir yana, tariflerimde kullandığım bardak, fincan ve kaşıkları fotoğraflayıp ölçüleri  hakkında aşağı yukarı bir fikir vermek doğru olur diye düşündüm.Ben kendi adıma beğendiğim, yapmak istediğim tarifleri hem cup, hem de mutfak terazisi ile ölçme olanağım olmasına rağmen, genellikle bardak ve kaşık ölçüsü ile verilenleri  not alıp, yapıyorum.Bardak ve kaşık ölçüsü ile verilen  tarifler daha pratik geliyor.Son yıllara kadar bir sorun yaşamadığım bu durum, sayısız şekilde ve boyutta bardak, fincan ve kaşık üretilmesiyle ve herkesin farklı boyutta bardak, kaşık kullanmasıyla sorun olmaya başladı.Ölçüler konusunda Itırlı Mutfak çok ayrıntılı bir tablo hazırlamış, isterseniz oradan karşılaştırmalı ölçülere bakabilirsiniz.Ben tariflerimde ölçü olarak klasik diyebileceğimiz, herkesin evinde bulunan su bardağı, çay bardağı, nescafe fincanı ve Türk kahvesi fincanını ölçü olarak kullanıyorum.
     Kaşıklarım da klasik büyüklükte ama ben tariflerimde her zaman tepeleme denilen ölçülerde un, nişasta, kakao koyup kullanıyorum.Eğer siz silme denilen ölçüde un, nişasta, kakao kullanırsanız tarif ile uygulama arasında malzemeler de yaklaşık iki üç katı fark oluşabiliyor.Yaptığım her şeyde mümkün olduğu kadar zeytinyağı kullanıyorum ama bazı tariflerde katı yağ kullanmak gerektiğinde ise tereyağı kullanıyorum.Yumurta olarak da orta boy yumurta kullanıyorum. Bir defasında eşimin aldığı büyük boy yumurtalara dikkat etmeyip, profiterol yapmak isterken bütün ölçüler değişmiş az daha un, az daha şeker derken sonuç içinden çıkılmaz bir hale gelmiş, farklı kıvamda bir profiterol olmuştu.Kullandığımız ölçüler birebir aynı bile olsa, kullandığımız malzemeler farklı olunca mesela tahinin ince veya koyu kıvamda olması bile sonucu biraz da olsa değiştirebiliyor.Çoğu zaman fırınımızın durumu, havanın hatta elimizin sıcaklığı bile hamurun kıvamını etkileyebiliyor.Aynı tarifi ikinci defa  yaptığımızda bile farklı sonuçlarla karşılaşabiliyoruz.Bir de fırın faktörü var ki, fırınınızın huyunu en iyi siz bilirsiniz, bazen ön tarafını pişirir yanları tam pişirmezler, bazen de tam tersi.Tariflerde ki pişirme süresi fikir vermekle birlikte siz kontrolü elden bırakmayın, çünkü aynı tarifle yaptığınız keki kek kalıbında pişirmekle, fırın tepsisine döküp pişirmek arasında bile pişirme süresi açısından çok fark olacaktır.Bu durumda, keklerin pişip pişmediğini kürdanla kontrol edip, ilk denemelerde fırından fazla uzaklaşmamak ve arada kontrol etmek gerekebilir .
     Ve bence en önemlisi vazgeçmeyin, damak tadınıza uygun bir tarif bulana kadar devam edin. Eğer bir kez yapamayıp, sonuç hüsran oldu diye bu işlerden vazgeçmiş olsaydım, yıllar yıllar önce defalarca deneyip, beceremeyip, kokusu ile yetinmek zorunda kaldığımız keklerden sonra bu mutfak işlerinden çoktan vazgeçmiş olurdum :)
Kolay gelsin, sevgiler...

9 Şubat 2013 Cumartesi

HAMBURGER EKMEĞİNDE YUMURTA

Hamburger ekmeğinde yumurta tarifi
Hamburger ekmeğinde sucuklu yumurta nasıl yapılır
     Hafta sonları kahvaltı sofraları için, çok fazla malzeme gerekmeden sadece hamburger ekmeği ve yumurta kullanarak veya ıspanak püresi, domates, biber, sucuk, sosis gibi istediğiniz malzemeleri ekleyerek, bence sunumu çok güzel görünen yumurtalı, sucuklu hamburger ekmekleri yapabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 6 adet hamburger ekmeği 
  • 6 adet yumurta 
  • Sucuk dilimleri
  • 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı 
  • Tuz 
  • Karabiber, kırmızı pul biber, kekik 
Yapılışı:
  • Hamburger ekmeklerinin üst kısmından yarıya kadar ki kısmı altta taban kalacak şekilde su bardağı veya benzeri bir kalıpla çıkartılır, içi temizlenir.
  • Yuvarlak havuz şeklini verdiğiniz hamburger ekmeklerinin etrafına ve içine fırça yardımı ile zeytinyağı sürülür. 
  • Sucuk koymak istediğiniz ekmeklerin etrafına dilimlenmiş sucuklar dizilir.
  • Her ekmeğin içine bir yumurta kırılıp, tuz eklenir.
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında yumurtalar pişene kadar tutulur.
  • Fırından çıkınca karabiber, kekik, kırmızı pul biber eklenip, sıcak servis edilir.

8 Şubat 2013 Cuma

SİYAH FASULYE SALATASI

Siyah fasulye salatası tarifi
Siyah fasulye salatası nasıl yapılır

     Konserve kullanmadan Meksika fasulyeli salata yapmak istediğimden, meksika fasulyesi ararken hem meksika fasulyesi denilen kırmızı fasulye, hem de siyah fasulye buldum. Bir bardak pişmiş siyah fasulye; yetişkin bir kişinin günlük alması gereken vitamin ihtiyacını nerede ise karşılayacak değerdeymiş, fasulye en güçlü anti kanserojen besinler arasındaymış, kanda ki şeker dengesini sağlıyor, kolesterolü düşürüyor, metabolizmayı dengeliyormuş  ayrıca demir, kalsiyum, magnezyum, fosfor, folik asit, B vitaminleri ve lif bakımından da oldukça zenginmiş. Daha önce neden denemediğime açıkçası üzüldüm, umarım yazılanlar kadar faydası vardır. Salatada kullanacağınız malzemelerin miktarı tercihinize kalmakla birlikte, sos olarak zeytinyağı ve tuz ile birlikte limon suyu, nar ekşisi veya sirke de kullanabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 2 su bardağı dolusu siyah fasulye 
  • 1 çay bardağı haşlanmış mısır 
  • 1 adet havuç 
  • 2 adet kırmızı biber
  • 3 adet kornişon turşu
  • 3 adet taze soğan 
  • 1 adet yeşil biber 
  • Yarım demet maydanoz 
  • Yarım demet dereotu 
  • 1 adet limonun suyu 
  • 1 tatlı kaşığı tuz 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • Yarım çay bardağı sirke 
Yapılışı:
  • Fasulyeler ayıklanıp, bir gece önceden ıslatılır.
  • Ertesi gün siyah suyu dökülüp, yumuşayana kadar haşlanıp, süzülür.
  • Haşlanmış fasulyeler soğuyunca zeytinyağlı, limonlu, sirkeli sosu dökülür.
  • Konserve veya yazdan hazırlanıp dondurulmuş mısırlar eklenir.
  • Havuç, taze soğan, kornişon turşu ve yeşil ve kırmızı biberlerin çekirdekli kısımları çıkartılıp, doğranır.
  • Maydanoz ve dereotu da doğranarak, eklenir.
  • Bütün malzemeler iyice karıştırılıp, servis tabağına alınır.

6 Şubat 2013 Çarşamba

KELEBEKLİ CUPCAKE

Şeker hamurlu cupcake tarifi
Cupcake nasıl yapılır
     Son yıllarda popüler olan cupcakeler; doğum günlerine ya da kalabalık misafir gruplarına yapılabilecek çok güzel bir fikir bence.Yurt dışında özellikle düğün ve nişan törenlerinde yapılan, şeker hamuru ile süslenen cupcakelerin tek porsiyonluk olmaları da ayrıca servis kolaylığı sağlıyor.Bu tarif ile çok yumuşak yirmi adet cupcake yaptım.Ben her kalıba iki yemek kaşığı dolusu hamur koydum, kağıdın yüksekliğini geçmeyen cupcakeler oldu.Siz daha yüksek bir cupcake isterseniz üç yemek kaşığı da koyabilirsiniz.Bir de kağıt kalıplardan hamurun yayılıp taşmaması için, pişirirken metal kalıpların içine oturtmakta fayda var diye düşünüyorum.Soğuduktan sonra isterseniz içine krema doldurup, üzerini istediğiniz şekilde süsleyerek ikram edebilirsiniz.
Malzemeler:
  • 4 adet yumurta 
  • 2 su bardağı toz şeker 
  • 1 su bardağı süt 
  • Yarım su bardağı zeytinyağı
  • 1 paket vanilya 
  • 1 paket kabartma tozu 
  • 2 su bardağı un 
  • 1 yemek kaşığı kakao 
Yapılışı:
  • Yumurtalara toz şeker eklenip, mikserle beyazlaşana kadar çırpılır.
  • Süt ve zeytinyağı da eklenip karıştırılır.
  • Sıvı karışıma un, kabartma tozu, vanilya ve kakao elenip, eklenir.
  • Bir kez de hep birlikte mikserle karıştırılır.
  • Kağıt cupcake kalıpları, metal kalıbın içine yerleştirilir.
  • Kağıt cupcake kalıplarına iki yemek kaşığı dolusu karışım konulur.
  • Önceden ısıtılmış 170 derece fırında, 50 dakika kadar pişirilir.
  • Piştikten sonra fırından çıkartılıp, soğuması beklenir.
  • Soğuyan keklerin üzeri şeker hamuru ile istenen şekilde süslenir.

4 Şubat 2013 Pazartesi

MİTİTE NOHUT KÖFTESİ

Nohut köftesi tarifi
Nohut köftesi nasıl yapılır
Mitite nohut köftesi tarifi
     Kokteyllerde ara sıcak olarak verilen mitite köftelerden esinlenerek yaptığım mini nohut köftelerini siz istediğiniz boyutlarda yapabilirsiniz.Nohut köftelerinin ebadları büyüdükçe içi yumuşak dışı çıtır köfteler oluyor, daha çıtır olmasını isterseniz mini toplar halinde yapabilirsiniz.Vegan beslenmeyi tercih edenler için ana öğün olabilecek bu köfteleri ister meze olarak, ister ara sıcak, isterseniz çay saatlerinde tüketebilirsiniz.
Malzemeler:
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut 
  • 1 adet kuru soğan 
  • 4 diş sarımsak 
  • 4 - 5 yemek kaşığı zeytinyağı 
  • 3 - 4 yemek kaşığı un veya köftelik bulgur 
  • Yarım demet maydanoz
  • 2 yemek kaşığı taze kişniş 
  • 1 tatlı kaşığı tuz 
  • 1 tatlı kaşığı pul biber 
  • 2 tatlı kaşığı kimyon 
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu 
  • Kızartmak için  zeytinyağı                 
Yapılışı:
  • Haşlanmış nohutların kabukları çıkartılır.
  • Biraz pütürlü kalacak şekilde mutfak robotunda parçalanır.
  • Kuru soğan ve sarımsaklar çok ince doğranır .
  • Zeytinyağında  soğanlar ve sarımsaklar pembeleşene kadar kavrulur.
  • Malzemeler karıştırılıp, köfte kıvamına gelene kadar un eklenir.
  • Üzeri kapatılıp, bir saat kadar buzdolabında dinlendirilir.
  • Küçük parçalar kopartılıp, elimizle yuvarlanır.
  • Kızartma tenceresinde kızgın yağa atılarak kızartılır.
  • Kağıt havlu üzerine çıkartılıp, kürdan batırılır.

29 Ocak 2013 Salı

BALKABAKLI RULO KURABİYE

Rulo kurabiye tarifi
Balkabaklı rulo kurabiye nasıl yapılır
Balkabaklı kurabiye tarifi
     Bal kabağının tatlısını, pastasını, böreğini hatta reçelini yapınca kurabiyesi neden olmasın diye düşünerek elmalı kurabiye gibi bal kabaklı kurabiye yaptım.Bol cevizli kurabiye ve bal kabağı tatlısı bir arada daha ne olsun değil mi :) Kurabiyeler minik minik ve eşit büyüklükte olsunlar diye hamuru açtıktan sonra tencere kapağı ile yuvarlaklar kesip, ondan sonra üçgenlere keserek rulo olarak sardım.Aslında bu tarz kurabiyeler genelde hafif pembeleşene kadar pişirilir ama ben gevrek sevdiğim için fırında biraz daha fazla tutup, soğuyunca üzerine bolca pudra şekeri serpiyorum.
Malzemeler:
  • 250 gram tereyağı 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 çay bardağı yoğurt 
  • 1 su bardağı pudra şekeri 
  • 5 su bardağı un 
  • 1 paket vanilya 
  • 1 paket kabartma tozu 
İç malzemesi:
  • 1 kilogram bal kabağı (temizlenmiş)
  • 1 su bardağı toz şeker 
  • 1 su bardağı ceviz 
Yapılışı:
  • Küçük küçük doğranmış bal kabağına toz şeker eklenir.
  • Bal kabağı suyunu salıp tekrar çekip karamelize olana kadar  pişirilir.
  • Pişen kabak çatalla ezilir.
  • İrice dövülmüş cevizler eklenip, soğuması için bırakılır.
  • Başka bir kapta hamur malzemeleri, unu azar azar eklenerek yoğurulur.
  • Üzeri örtülüp yarım saat dinlendirilir.
  • Hamur ve iç malzemesi iki parçaya ayrılır.
  • Unlanmış tezgahta hamur yarım santim kalınlığında merdane ile açılır.
  • İç malzemesi konulup minik rulolar halinde sarılır.
  • Kalan hamur ve iç malzemesi de aynı şekilde hazırlanır.
  • Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine kurabiyeler dizilir.
  • Önceden ısıtılmış 200 derece fırında pembeleşene kadar pişirilir.
  • Soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri elenir.

27 Ocak 2013 Pazar

KESTANE ŞEKERİ

Kestane şekeri tarifi
Kolay kestane şekeri tarifi
Kestane şekeri nasıl yapılır
     Kestane şekeri eskiden yolu Bursa'dan geçenlerin hediye olarak getirdiği bir tatlıydı.Yolu Bursa'dan geçenler kestane şekeri, yolu İzmit'ten geçenler pişmaniye getirirdi.Gerçi artık her şey her yerde satılıyor ama gene de glikozsuz, katkısız ve çok daha ekonomik kestane şekerini evde kendiniz de yapabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 500 gram büyük kestane 
  • 3 su bardağı su 
  • 3 su bardağı toz şeker
Yapılışı:
  • Kestaneler yıkanıp, kolay soyulmaları için kaynar su dolu bir kabın içinde yarım saat kadar bekletilir.
  • Suyu süzüldükten sonra kabukları bıçak ile soyulur.
  • Kahverengi iç kabuklarının da kolay soyulması için biraz daha kaynar su da bekletilip, temizlenir.
  • Derin bir tencerede şeker ve su kaynatılır.
  • Kaynayan şerbetin içine temizlenmiş kestaneler atılır.
  • Kestaneler yumuşayıncaya kadar kaynatmadan, kısık ateşte pişirilir.
  • Ertesi güne kadar şerbetin içinde, şerbeti çekmesi için bekletilir.

26 Ocak 2013 Cumartesi

SUSAMLI PİŞİ

Kahvaltılık pişi tarifi
Pişi nasıl yapılır
Susamlı pişi tarifi
     Hafta sonları uzun süren kahvaltı sofralarına, herkesin seveceğini umduğum susamlı, sıcacık pişiler yapabilir, isterseniz yanında peynir, reçel ve çay ile günün her saatinde bir öğün olarak da tüketebilirsiniz.Mayalı hamur olmadığı için, mayalanma süresini beklemeden çok kısa zamanda yapılabilecek, bu pişilerin hamurunun mümkün olduğu kadar yumuşak nerede ise ele yapışacak kıvamda olması gerekiyor, un oranı azaldıkça pişilerin içi puf puf oluyor.
Malzemeler:
  • 1 su bardağı yoğurt 
  • 1 su bardağı ılık su 
  • 1 adet yumurta 
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı 
  • 5-5,5 su bardağı un 
  • 1 paket kabartma tozu 
  • 1 paket karbonat 
  • 1 yemek kaşığı tuz 
  • Susam
Yapılışı:
  • Derin bir kap içinde sıvı malzemeler karıştırılır.
  • Diğer malzemeler de eklenip, yoğurularak yumuşak bir hamur yapılır.
  • Üzeri örtülerek sıcak bir yerde yarım saat bekletilir.
  • Bolca susam serpilen tezgahın üzerine, elle açılan bir parmak kalınlığında ki  hamur yayılır.
  • Hamurun üzerine de bol susam serpilip, hafif ıslattığımız elimizle susamlara bastırılır.
  • İki tarafı susamlı hamurdan kare kare veya dikdörtgen parçalar kesilir.
  • Kızgın yağda kızartılıp, kağıt havlu serilmiş tepsiye alınır.
  • Peynir ve reçelle servis edilir.

24 Ocak 2013 Perşembe

UNUTMA BİZİ

Dağ gibi, karayağız birer delikanlıydık.Babamız,sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı.Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.
Vurulduk ey halkım unutma bizi...
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı.İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. İsteseydik, diplomalarımızı,mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık.Yazlık,kışlık katlarımız,arabalarımız olurdu.Yüreğimiz işçiyle birlikte attı.Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi verdik topluma.Bizleri yok etmek istediler hep.
Öldürüldük ey halkım,unutma bizi...
Fidan gibi genç kızlardık.Hayat,şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden.Yirmi yaşında,yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında,işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik.Direndik küçücük yüreğimizle,direndik genç kızlık gururumuzla.Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden.
Hücrelere atıldık ey halkım,unutma bizi...
Ölümcül hastaydık.Bağırsaklarımız düğümlenmişti.Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde öldürüldük acınmaksızın.Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha.Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı gibi savrulduk.
Vicdan sustu.Hukuk sustu.İnsanlık sustu.Göz göre göre öldürüldük ey halkım,unutma bizi...
Kanserdik.Ölüm,her gün sinsi bir yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde.Uydurma davalarla kapattılar hücrelere. Hastaydık.Yurtdışına gitseydik kurtulurduk belki.Bir buçuk yaşındaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık. Önce, kolumuzu, omuz başından keserek,yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık önlerine.Sonra da,otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı,ecelsiz...
Öldürüldük ey halkım,unutma bizi...
Giresun'daki yoksul köylüler,sizin için öldük.Ege'deki tütün işçileri,sizin için öldük.Doğu'daki topraksız köylüler,sizin için öldük.İstanbul'daki,Ankara'daki işçiler,sizin için öldük.Adana'da paramparça elleriyle ak  pamuk toplayan işçiler,sizin için öldük.
Vurulduk,asıldık,öldürüldük ey halkım,unutma bizi... 
Bağımsızlık,Mustafa Kemal'den armağandı bize.Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara.Mezar taşlarımıza basa basa,devleti yönetenler,gizli emirlerle başlarımızı ezmek,kanlarımızı emmek istediler.Amerikan üsleri kaldırılsın dedik,sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım,unutma bizi...
Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk;komünist dediler.Ülkemiz bağımsız değil dedik;kelepçe ile geldiler üstümüze.Kurtuluş Savaşı'nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti tüm çabamız.Bir kez dinlemediler bizi,bir kez anlamak istemediler.
Vurulduk ey halkım,unutma bizi...
Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık.Bir kadın eline değmemişti ellerimiz.Bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha.Bir gece sabaha karşı,pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. Herkes tanıktır ki korkmadık.İçimiz titremedi hiç.Mezar toprağı gibi taptaze,mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
Asıldık ey halkım,unutma bizi...
Bizi öldürenler,bizi asanlar,bizi sokak ortasında vuranlar,ağabeyimiz,babamız yaşlarındaydılar.Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere.Öfkelerini bir gün bile,karşısındakilere bağıramamış insanların gözleri önünde,öldürüldük.Hukuk adına,özgürlük adına,demokrasi adına,Batı uygarlığı adına, bizleri,bir şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldük ey halkım,unutma bizi...
Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım,unutma bizi...
Bir gün sesimiz,hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım,unutma bizi... 
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi,hep birlikteyiz ey halkım,
Unutma bizi,unutma bizi,unutma bizi...

23 Ocak 2013 Çarşamba

ZEYTİNYAĞLI YAPRAK SARMASI

Yaprak sarması tarifi
Zeytinyağlı yaprak sarması nasıl yapılır
Asma yaprağı sarması tarifi
      Zeytinyağlı yaprak sarması, el oyalayıcı, en uzun sürede yapılıp, en kısa sürede tüketilen ama hemen herkesin çok sevdiği bir yemektir herhalde, en azından benim için öyle :) Asma yaprağı olarak en güzeli; sultani üzümün ince, damarsız, taze yapraklarından kullanmak ama kışın taze yaprak bulamazsanız, yazdan salamura olarak basılmış yapraklardan da kullanabilirsiniz.Salamura yaprak kullanacaksanız genellikle  tuzlu olduğundan tuzu gidene kadar iyice yıkayıp, bir kaç defa suyunu değiştirmek gerekiyor.Ben dibinin tutmaması ve hafif bir ekşilik vermesi için, yaprakların ortasında damarlı kısımlar varsa bıçakla çıkartıp, saplarını da kopartarak tencerenin altına yayıyorum ve üzerine sardığım sarmaları diziyorum.Yaprak boyu olarak el ayası ölçüsünde ki yaprakları yada büyük yaprak ise ortadan ikiye keserek kullanıyorum.Bizim yemekli düğünlerimizde kadınlar imece usulü bir araya gelip, düğün boyunca yüzlerce kişinin yiyebileceği kadar çok sarmayı hemen hemen aynı ölçülerde yani serçe parmaktan büyük olmayacak şekilde sardıklarından, ben de eski alışkanlıklarla serçe parmağımı ölçü kabul edip :) olabildiğince küçük sarmaya çalışıyorum.
Malzemeler:
  • 2 su bardağı pirinç 
  • 3-4 adet kuru soğan 
  • 2 adet domates veya domates püresi
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • 1 adet limonun suyu
  • 1 tatlı kaşığı yeni bahar 
  • 1 yemek kaşığı nane 
  • 1 tatlı kaşığı karabiber 
  • Yarım demet maydanoz 
  • Yarım demet dereotu 
  • 1 yemek kaşığı tuz 
  • Yarım kilogram taze asma yaprağı
Yapılışı:
  • Taze asma yaprağı kullanılacaksa, geniş bir kapta yıkanır, süzülür.
  • Yaprakların üzerine sıcak su dökülüp rengi değişene kadar bekletilir.
  • Salamura yaprak kullanılacak ise, sıcak su içinde tuzunun gitmesi için bir kaç taşım kaynatılıp, suyu değiştirilerek yıkanıp bekletilir.
  • Pirinçler ayıklanıp, yıkanır, üzerini geçecek kadar kaynar suda bekletilir.
  • Kuru soğanlar ince ince yemeklik doğranır, pembeleşinceye kadar zeytinyağında kavrulur.
  • Zeytinyağında kavrulan kuru soğanlara, kabuğu soyulup rendelenmiş domatesler veya yazdan hazırlanmış domates püresi de eklenip, kavrulur.
  • Süzülen pirinçler de  eklenerek, karıştırılır.
  • Tuzu ve baharatları eklenir.
  • İnce ince kıyılmış maydanoz, dereotu da eklenerek karıştırılır.
  • Asma yaprakları tek tek alınıp, sap kısımları kopartılır.
  • Tencerenin dibine yayılan sapların üzerine büyükçe bir yaprak yayılır.
  • Saracağımız yapraklar parlak tarafı alta gelecek şekilde yayılıp, yaprağın büyüklüğüne göre üzerine en fazla bir tatlı kaşığı kadar iç malzemesi konulur.
  • Yaprağın önce iki yanı daha sonra üst kısmı iç malzemesine doğru katlanarak çok sıkı olmayacak şekilde hepsi sarılır.
  • Sarma işlemi bittikten sonra, tencerenin dibine yayılan asma yaprağının üzerine düzgün bir şekilde sarmalar dizilir.
  • Sarmalar dizildikten sonra üzerini bir iki parmak geçecek kadar sıcak su, zeytinyağı, bir limonun suyu ve tuz eklenir.
  • Sarmaların üzeri birkaç asma yaprağı ve dolma taşı ile kapatılarak suyunu çekene kadar önce harlı sonra kısık ateşte pişirilir.
  • Taze asma yaprağı kullanıyorsanız çok daha çabuk pişeceği için kontrol edilerek pişirilir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...