SARDALYA TAVA

Sardalya tava tarifi

Sardalya tava nasıl yapılır

     Hava halen sıcak olsa da; yaz aylarının bittiği yan evlerden duyulan çekiç, pürmüz, hilti seslerinden anlaşılıyor. Yazlıkçıların çoğu gitti, tatil onlar için çoktan bitti. Bizim gibi birkaç emekli ve okulların açılmasını bekleyen bir kaç yazlıkçı kaldı. Sonbaharla birlikte, buralarda hem yazlıkçıların tadilat sezonu hem de balık sezonu açıldı. Kuzey Ege'de en çok bulunan ve en sevilen balık sardalyadır sanıyorum. Gerçi sardalyadan daha meşhur olan sardalyanın yavrusu papalina. Sezonun ilk balığı olarak biz de sardalya tercih ettik. Eskiden balıkları temizleyip, unlayıp, kızdırılmış bol zeytinyağına atarak kızartıyordum. Son yıllarda ise, balık tavasını çok az yağlayıp, mısır ununa buladığım balıkları ortadan başlayarak dışa doğru diziyorum ve tavanın kapağı ile balıkları ters yüz ederek iki taraflı pişiriyorum. Balıkların orta kısmına önce limon dilimi koymayı düşündüm ama balığa asla limon sıkmayanlardan olduğum için vazgeçip maydanoz koyarak fotoğrafını çektim. 

Malzemeler:

• 1 kilogram sardalya balığı 
• 1 su bardağı mısır unu 
• 1 yemek kaşığı tuz 
• 1 çay bardağı zeytinyağı 

Yapılışı:

• Balıkların içi ve dışında ki pulları temizlenir, yıkanır ve kağıt havlu üzerinde kurulanır.
• Naylon poşet içinde mısır unu ve tuz iyice karıştırılır.
• Balıklar poşete doldurulup, her yanı unlanacak şekilde poşetin ağzı kapatılarak sallanır.
• Balık tavası yağlanır.
• Balıklar ortadan kenara doğru dizilir.
• Orta ateş üzerinde balıklar kızarana kadar tava çevrilerek pişirilir.
• Balıkların bir yüzü kızarınca, tavanın kapağı ile balıkların diğer yüzü çevrilir.
• İki yüzü de kızarınca servis tabağına kaydırılarak alınır.
• Sıcak servis edilir.

ZEYTİNLİ PEYNİRLİ KEK

Zeytinli peynirli kek tarifi

Zeytinli peynirli kek nasıl yapılır

Tuzlu kek tarifi

     Kek denilince genelde aklımıza içine ceviz, üzüm konularak yapılan tatlı kekler geliyor ama ben bu defa lor, zeytin, dereotu koyarak yaptığım tuzlu keki paylaşmak istedim.Her yerde  lor bulunmadığı için, lor yerine suyunu süzdüğünüz beyaz peynir de koyabilirsiniz.

Malzemeler:

• 3 adet yumurta 
• 1 çay bardağı yoğurt 
• 1 çay bardağı zeytinyağı 
• 1 su bardağı çekirdeksiz siyah zeytin 
• 1 su bardağı lor veya beyaz peynir 
• Yarım demet maydanoz 
• Yarım demet dereotu 
• Yarım demet nane 
• Yarım demet reyhan 
• 3 su bardağı un 
• 1 paket kabartma tozu 
• 2 çay kaşığı karabiber 
• 2 çay kaşığı kırmızı pul biber 

Üzerine:

• 1 adet yumurtanın sarısı 
• 1 yemek kaşığı çörekotu

Yapılışı:

• Oda sıcaklığında ki yumurtalar, sıvı malzemelerle karıştırılıp, çırpılır.
• Maydanoz, dereotu, nane, reyhan ve zeytin ince ince kıyılır.
• Diğer malzemeler de eklenerek, kaşıkla iyice karıştırılır.
• Yağlanmış kalıba yayılan hamurun üzeri kaşık yardımı ile düzleştirilir.
• Çırpılan yumurta sarısı sürülüp, çörek otu serpilir.
• Önceden ısıtılmış 180 derece fırında yarım saat, üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.
• Fırından çıkartılıp, biraz ılınınca dilimlenip servis edilir.

DÜNYA BARIŞ GÜNÜ

            Dünyada ve ülkemizde halkların özgürce, barış içinde yaşadığı günleri görmek dileği ile,

                                         Dünya Barış Gününüz Kutlu Olsun.

     Ataol Behramoğlu'nun çevirisini yaptığı, sadece Yunan şiirinin değil, dünya edebiyatının da en önemli şairlerinden Yannıs RITSOS'un Barış şiirinde de okuduğumuz gibi insanların istekleri, dertleri, özlemleri, hayalleri aynı. Dilleri, dinleri, ırkları, renkleri ne olursa olsun, herkes için barışın tanımı aynı.

     Barış, Herkesin kardeşim demesidir birbirine, yarın yeni bir dünya kuracağız demesidir.Ve kurmamızdır bu dünyayı  türkülerimizle..

BARIŞ

Çocuğun gördüğü düştür barış.

Ananın gördüğü düştür barış.

Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.

Akşam alacasında,gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba

elinde yemiş dolu bir sepet,

ve serinlesin diye su,pencere önüne konmuş toprak testi gibi

ter damlalarıyla alnında...

Barış budur işte.

Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman

ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara,

yangının eritip tükettiği yüreklerde

ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun,

ölüler rahatça uyuyabildiklerinde,kaygı duymaksızın artık,

boşa akmadığını bilerek,kanlarının,

barış budur işte.

Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda

yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi

ve çalınan kapı,arkadaşlar demek olduğunda sadece.

Barış,açılan bir pencereden,ne zaman olursa olsun

gökyüzünün dolmasıdır içeriye,

gökyüzünün, renklerinden uzaklaşmış çanlarıyla

bayram günlerini çalan gözlerimizde.

Barış budur işte.

Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun

      gözlerinin önüne tutulan kitaptır.

Başaklar uzanıp,ışık!Işık! - diye fısıldarlarken birbirlerine!

Işık taşarken ufkun yalağından.

Barış budur işte.

Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler

Geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü

ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından

cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi,

barış budur işte

Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de

bir kök olduğu zaman

gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya.

Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman

dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardı sıra.

Ve sonunda, hissettiğimiz zaman yeniden

zamanın tüm köşe bucağında acıları kovmak için

ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin.

Barış budur işte.

Barış,ışın demetleridir yaz tarlarında,

iyilik alfabesidir o,dizlerinde şafağın.

Herkesin kardeşim demesidir birbirine,yarın yeni bir dünya

     kuracağız demesidir,

ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.

Barış budur işte.

Ölüm çok az yer tuttuğu için yüreklerde

mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların

şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine

büyük karanfilini alacakaranlığın...

barış budur işte.

Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların

sıcacık bir ekmektir o,masası üstünde dünyanın.

Barış ,bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.

Ve toprakta derin izler açan sabanların

tek bir sözcüktür yazdıkları.

Barış

Ve bir tren ilerler geleceğe doğru

kayarak benim dizelerimin rayları üzerinden

buğdayla ve güllerle yüklü bir tren.

Bu tren, barıştır işte.

Kardeşler, barış içinde ancak

derin derin soluk alır evren

tüm evren,taşıyarak tüm düşlerini.

Kardeşler,uzatın ellerinizi.

Barış budur işte.

KÖZLENMİŞ KIRMIZI BİBERLİ EZME

Ezme tarifi

Közlenmiş kırmızı biberli ezme tarifi

Közlenmiş kırmızı biberli ezme nasıl yapılır

     Herkesin seveceğini sandığım, yapılışı çok kolay, çok lezzetli bir salata. Közlenmiş biberler ile yapılan bu salatayı meze olarak da  tüketilebilirsiniz.

Malzemeler:

• 5 adet kırmızı biber 
• 2 adet domates 
• 2 adet yeşil sivri biber 
• Yarım demet maydanoz 
• Yarım demet dereotu 
• 5 adet sarımsak 
• 3 adet taze soğan 
• 1 yemek kaşığı acı biber salçası 
• 1 limonun suyu 
• Yarım çay bardağı zeytinyağı 
• Tuz 

Yapılışı:

• Kırmızı biberler közlenip, kabukları soyulur, çekirdekleri çıkartılarak temizlenir.
• Diğer malzemeler de temizlenip, küçük parçalar halinde doğranır.
• Zeytinyağı ve limon suyuna biber salçası eklenerek ezilir.
• Dövülmüş sarımsaklar ve tuz eklenerek hepsi karıştırılır.

LİMONLU DONDURMA

Limonlu Dondurma Tarifi

Limonlu Dondurma Nasıl Yapılır

     Benim için dondurma çeşitleri arasında seçim yapmak çok zor ama dondurmalar içinde en serin, en ferahlık veren limonlu dondurmadır sanıyorum. Dondurmanın daha buzlu buzlu bir kıvamda olmasını isterseniz veya vegan beslenmeyi tercih ediyorsanız tarifte verilen sütün yerine de su ekleyebilirsiniz. Karışım hazırlandığında şekeri fazla gibi geliyor ama dondurulduktan sonra şeker oranı bence tam kıvamında oluyor. Salep olarak da, kışın süte karıştırıp içtiğimiz salep değil, dondurma yapımında kullanılan gerçek salep kullanmak gerekiyor. Son yıllarda satılan krem şanti benzeri dondurmaları sevmiyorsanız, çocukluk yıllarımızdan kalma gerçek limon dondurması tadında bir dondurma tarifi...

Malzemeler:

• 2 su bardağı toz şeker 
• 2,5 su bardağı süt veya su
• 2,5 su bardağı su
• 1 adet limon
• 1 tatlı kaşığı limon tuzu
• 1 tatlı kaşığı salep

Yapılışı:

• Limon kabuğu ile birlikte robotta parçalanır.
• Toz şeker eklenip, limonla iyice ezilir.
• Suyun içinde limon tuzu eritilir.
• Süte salep eklenip, iyice karıştırılır.
• Bütün malzemeler buzdolabına konulabilen, tercihen metal bir kap içinde birleştirilir.
• Buzlukta iki, üç saat bekletilip donması sağlanır.
• Buzluğa konulan dondurma 15-20 dakikada bir çıkartılıp karıştırılarak, tekrar buzluğa geri konulur.
• Dondurma kıvamına gelince dondurma kaşığı ile alınıp, dondurma kaplarına paylaştırılır.

PUF BÖREĞİ ( KAPAKTAN KESME )

Kapaktan kesme tarifi

Puf böreği tarifi

Puf böreği nasıl yapılır

     Annem nerede ise her hafta sonu puf böreği yapar; buz gibi ayranla birlikte sepete koyup, kardeşimin eline tutuşturur, yaz aylarında deniz kenarında vakit geçiren bana ve arkadaşlarıma yememiz için gönderirdi.Açılan hamurlar bakır sahan kapağıyla yarım daire şeklinde kesilip kapatıldığından biz bu böreğin adını kapaktan kesme olarak bilirdik ama sonraları öğrendik ki puf böreğiymiş :) Annem kadar sık olmasa da, ben de en azından hafta sonları yaptığım börekleri daha kolay olduğundan ruletle kesiyorum.Ölçü olarak 2,5 su bardağı un gözünüze az gibi gelebilir ama bu ölçülerle 20-25 adet börek yapılabiliyor. Hamuru yoğurup, dinlendirdikten sonra ince uzun yuvarladığım hamuru ben yirmi eşit parçaya bölüyorum, kenarlardan artanları da tekrar yoğurup açınca 25 adet börek oluyor ama börek yiyeceklerin sayısı fazlaysa yada çok seviyorsanız ölçüyü biraz arttırabilirsiniz.
Malzemeler:

• 2,5 su bardağı un 
• 1 adet yumurta 
• 1 tatlı kaşığı sirke 
• 1 çay bardağı ılık su 
• 1 tatlı kaşığı tuz 
• Kızartmak için zeytinyağı

İç malzemesi:

• 250 gram az tuzlu lor veya beyaz peynir 
• Yarım demet dereotu 
• 3-4 adet taze soğan 
• 1 tatlı kaşığı karabiber 
• Tuz 

Yapılışı:

• Un derin bir kaba elenir.
• Ortası havuz gibi açılarak; yumurta, ılık su, sirke ve tuz eklenerek iyice yoğurulur.
• Üzeri örtülerek yarım saat kadar dinlendirilir.
• Unlanmış tezgah üzerinde uzunca bir şekilde yuvarlanıp, yirmi eşit parçaya kesilir.
• Kesilen küçük parçalar yuvarlanıp, oluşan bezelerin üzeri örtülür.
• Unlanmış tezgahta merdane ile her beze kahve tabağı büyüklüğünde açılır.
• Açılan yuvarlakların içine istediğimiz malzeme konulup, yarım daire şeklinde kapatılır.
• Ruletle veya kapakla kesilip, kenarlarının açık kalmaması için kontrol edilir.
• Kızartma tenceresinin yarısını geçecek kadar zeytinyağı konulup, kızdırılır.
• Kızgın zeytinyağı içine, ikişer üçer adet börek atılarak kızartılır.
• Kızaran börekler kağıt havlu serilmiş bir tepsiye alınıp, sıcak servis edilir.

BAYKUŞ KURABİYE

Baykuş kurabiye tarifi

Baykuş kurabiye nasıl yapılır

     Bu sene tatili fazla uzatacağımızı bilmediğimden, yanıma hiç bir alet edevat :) almadan yazlığa gelince, kurabiye kalıplarım İzmir'de kaldı.Ben de  kalıp olmadan yapılabilecek tariflere zorunlu olarak öncelik verdim.Ne yapılabilir diye araştırırken, yabancı sitelerden birinde gördüğüm bu baykuş kurabiyeler gözüme o kadar sevimli göründü ki iyi ki kalıplarımı yanıma almamışım diye düşündüm.Kurabiye kalıbına gerek olmadan, evdeki değişik büyüklükte ki yuvarlak şekillerden yararlanarak özellikle çocukların çok seveceği baykuş kurabiyeler yapabilirsiniz.

Malzemeler:

• 250 gram tereyağı 
• 1,5 su bardağı pudra şekeri 
• 1 su bardağı buğday nişastası 
• 1 adet yumurta 
• 1 paket kabartma tozu 
• 1 paket vanilya 
• 2,5 su bardağı un 
• Süslemek için, badem ve damla çikolata 

Yapılışı:

• Oda sıcaklığında ki tereyağ diğer malzemeler ile karıştırılıp, yoğurulur.
• Üzeri örtülüp,yarım saat kadar dinlendirilir.
• Unlanmış tezgahta merdane ile bir parmak kalınlığında açılır.
• Açılan hamurdan su bardağının ağzı ile  yuvarlaklar kesilir. 
• Yuvarlaklar yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı olarak dizilir. 
• Her yuvarlağın üst kısmına elimizle iki taraftan hafif bastırılır.
• İçi boşaltılmış, iki boy yuvarlak kalemle bastırılarak  iç içe yuvarlak göz şekli verilir.
• İç tarafa gelen yuvarlağa damla çikolata batırılarak göz yapılır.
• Gözlerin arasına gelecek şekilde badem batırılır.
• Baykuşların ayakları için, iki tarafına tatlı çatalı ile bastırılarak iz yapılır.
• Önceden ısıtılmış 175 derece fırında, 15-20 dakika pişirilir.

GÜLLAÇ

Güllaç tarifi

Güllaç nasıl yapılır

     Güllaç, Ramazan aylarında hemen her yerde gördüğümüz geleneksel tatlılarımızdan. Son yıllarda özellikle büyük marketlerde her zaman bulunabiliyor. O kadar hafif bir tatlı ki, bence her zaman yapılabilir. Güllaç olarak Saffet Abdullah markasını kullanıp, üzerine de ceviz ekliyorum. Ceviz dışında; badem, fındık, fıstık hatta değişik meyve taneleri ekleyebilirsiniz.

Malzemeler:

• 1 paket güllaç 
• 3 litre süt 
• 1 kilogram toz şeker 
• 1 yemek kaşığı gül suyu
• 1 su bardağı dolusu ceviz 

Yapılışı:

• Süt ve tozşeker karıştırılıp, bir taşım kaynatılır.
• Süt ocaktan alınıp ılıdıktan sonra gül suyu eklenir.
• Tepsiye konulan her güllaç yaprağının parlak tarafına bir kepçe ılık süt gezdirilir.
• Güllaç yaprakları bittiğinde kalan süt üzerine dökülür.
• Kare kare kesilip, servis tabağına alınır.
• Üzerine dövülmüş ceviz eklenir.
• Sütün bozulmaması için buzdolabında bekletilir.

ÇİLEK REÇELİ

Çilek reçeli tarifi

Çilek reçeli nasıl yapılır

     Çilek reçeli, pek çok kişi için kahvaltıların vazgeçilmez  reçellerindendir.Çilek mevsimi geçti ama ben reçel yapmak için, minik kokulu çileklerin çıkmasını bekledim.Burada ki pazarlarda, Kazdağları'nda ki köylerden gelen kadınlar topladıkları çilekleri satıyorlar, o kadar  minik ve güzel kokuyorlar ki, her defasında ne kadar şanslı bir coğrafyada yaşadığımızı düşünmeden edemiyorum.

Malzemeler:

• 1 kilogram çilek 
• 1 kilogram toz şeker 
• Yarım limonun suyu 

Yapılışı:

• Çilekler bir kez zedelemeden yıkanıp, suyu süzdürülür.
• Yaprakları ve sapları burulup, çekilerek çıkartılır.
• Derin bir kabın içine bir sıra çilek, bir sıra şeker olacak şekilde konulur.
• Bir gece sulanması için bekletilir.
• Ertesi gün ocağa konulup kısık ateşte koyulaşana kadar kaynatılır.
• Reçelin üzerinde oluşan köpükler alınarak, temizlenir.
• Limon suyu da eklenip, bir iki taşım daha kaynatılarak ocaktan alınır.
• Reçel sıcakken kuru, temiz cam kavanozlara konulur.
• Kapağı sıkıca kapatılarak ters çevrilir.

İSTİFNO ( STİFNO ) SALATASI

İstifno Tarifi

İstifno Salatası Nasıl Yapılır

Girit Kabaklı İstifno Salatası Tarifi

     Ot çeşitlerinin azaldığı yaz aylarında en çok bulunan otlardan istifnoyu ister salata, isterseniz meze olarak tüketebilirsiniz. Bir belgeselde Cunda adasındaki balık lokantalarında yemekten önce iştah açması için sofraya ikram olarak getirildiğini izlediğim istifnoyla birlikte bütün olarak tencereye attığınız domatesler haşlandıktan sonra domatesleri ezerek sos yapabilirsiniz.

Malzemeler:

• 1 demet istifno otu
• 5-6 adet küçük boy Girit kabağı
• 2-3 adet domates 
• 1 adet limonun suyu
• 4-5 diş sarımsak 
• Tuz 
• Zeytinyağı 

Yapılışı: 

• İstifnoların yaprakları ve sadece uçlarda ki taze dalları ayıklanır.
• İyice yıkanıp, sirkeli su içinde bekletilir.
• Parmak büyüklüğünde ki kabaklar soyulmadan uç kısımları kesilir ve ortadan dikine bölünür.
• Kabaklar büyüklüğüne göre ikiye veya üçe doğranıp, tencereye atılır.
• Domateslerin altı bıçakla + işareti  şeklinde biraz kesilip, bütün olarak tencereye atılır. 
• Tencerede on dakika kadar haşlanan kabaklara, sirkeli sudan çıkartılan  istifnolar eklenir. 
• Kabaklar yumuşayıp, isnifnolar biraz diri kalacak şekilde beş dakika daha haşlanır.
• Kabaklar ve istifnolar süzgeçten geçirilip, servis tabağına alınır.
• Domatesler de tencereden çıkartılıp, kabukları soyulur ve ezilir.
• Ezilen domateslere, havanda dövülmüş sarımsaklar eklenir.
• Servis tabağında ki istifnoların üzerine sarımsaklı, domatesli sos yayılır.
• Limon suyu, tuz ve zeytinyağı da dökülüp, karıştırılır.