10 Temmuz 2014 Perşembe

LORLU BÖREK

Lorlu börek tarifi
Lorlu börek nasıl yapılır
Hazır yufka böreği tarifi
     Börek olmadan sofranızda eksiklik hissedenlerden iseniz;  yemek ve çay saatleriniz için çok az malzeme ile çok kısa sürede lorlu börek yapabilirsiniz.Ben bu böreğin iç malzemesi için; tuzsuz lora çok az tuz, ince kıydığım dereotu ve taze soğanların yeşil yapraklarını kullandım, siz lor yerine istediğiniz bir peynir çeşidini kullanabilirsiniz.
Malzemeler:
  • 3 adet yufka 
  • Yarım kilogram tuzsuz lor 
  • Yarım demet dereotu
  • 5 adet taze soğanın yeşil yaprakları 
  • 1 çay bardağı zeytinyağı 
  • Yarım çay bardağı süt 
  • Susam
  • Tuz 

Yapılışı:
  • Yufkalar ortadan ikiye ayrılır.
  • Süt ve zeytinyağı karışımı ile her tarafı ıslatılır.
  • Düz olan kenarı boyunca iç malzemesi yayılır.
  • İncecik rulo şeklinde sarılır.
  • Yağlanmış tepsiye yerleştirilir.
  • Üzerine zeytinyağlı karışım veya yumurta çırpılıp sürülür.
  • Bol susam serpilerek, önceden ısıtılmış 200 derece fırında kızarana kadar pişirilir.

8 Temmuz 2014 Salı

KAZDAĞLARI’NIN BİN PINARI GÖZYAŞLARI OLMAYACAK

     Kazdağlarımıza dayatılan vahşi madencilik saldırıları yetmiyormuş gibi şimdi de tüm akarsularımıza yönelik HES veBARAJ planlamaları ile sularımızı elimizden almak istiyorlar. 1/100 bin ölçekli bölge planında 6 adet baraj ve 10l’arca HES projesi öngörülüyor.Yani yaşam kaynaklarımızın nasıl yağmalanacağını yine birileri kapalı kapılar ardında planlıyor.
     Dünyanın doğal kaynakları üzerinde gittikçe büyüyen bir hakimiyet kurma amacı güden sermaye-devlet işbirliğinin son hedefi su kaynaklarıdır. Devlet eliyle suların kullanım hakkı yarım asır gibi sonuçları kestirilemeyecek zaman dilimleri için özel şirketlere devredilmektedir. Tüm canlıların yaşam hakkı olan su sanki işletilmediği sürece boşa giden bir malmış gibi şirketlere kiralanmaktadır.
     Baraj ya da HES, her çeşit su yapılaşmasının gereklilik ve yararlarının açık olarak tartışılması, etkilenecek halk kesimlerinin görüşünün alınması, çevresel-kültürel ve toplumsal etki değerlendirmelerinin yapılması, su yapılaşmasının şirketlerin çıkarlarına göre değil tüm canlı yaşamın ve doğanın sürdürülebilirliği temelinde projelendirilmesi, yer seçimlerinin bu kriterlere göre belirlenmesi gerekir. Aksi durumda yöredeki yaşamın olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır. Bir barajın yapımı mutlaka kırsal kalkınma boyutunu içermelidir. Oysa DSİ’nin hemen hiçbir yatırımında bu yaklaşım yoktur.
     Bizler hiçbir ekonomik değerin insanın kültürel ve tarihi geçmişinden, doğal dengenin ve canlı yaşamın en küçük parçasından daha değerli olamayacağını düşünmekteyiz. Su yaşamın kendisidir. Suyun meta haline getirilmesi sadece insanlar için değil, doğada ki tüm diğer canlılar içinde kabul edilemez. Suya erişim tüm canlılar için kutsal bir haktır.
     Kızılkeçili köyü Kazdağı’nın eteğinde kurulu bir çok yerleşim gibi çok güzel ve özgün özelliklere sahip bir köyümüzdür. Hayat damarı da Kızılkeçili çayıdır. Kazdağlarının pınarları ile beslenip bağrındaki Hasanboğuldu, Sütüven Şelalesi ve Çağlayan gibi özellikli su oluşumları ile denize özgür akan Kızılkeçili çayı, geçtiği her yerde tüm canlılar için yaşamın kaynağıdır.1/100 bin ölçekli bölge planında HES öngörülen, DSİ tarafından ise baraj inşa edileceği söylenen deremizi elimizden almak istiyorlar. Vermeyeceğiz. Sadece biz insanlar için değil, ağaçlar, çiçekler, kuşlar, sincaplar, börtü böcek, yani suya erişim hakkı olan tüm canlılar için deremiz özgür akacak.
     Sahillerimizi ikinci konut çöplüğüne çeviren yanlış uygulamalara, şimdi de bu yazlık nüfusa su lazım diyerek tüm derelerimizde baraj yapıp, içme suyu temin etmek adı altında daha büyük bir yanlış eklenmek isteniyor. Bu yanlışın bedelini ne Kızılkeçili Köyü, ne Mehmetalan Köyü ne de diğer köylerimiz ödemek zorunda değildir. Ayrıca Havran Barajı’ndan Mıhlı Çayı üzerinde planlanan baraja kadar, 7 adet baraj yapımı sadece içme suyu için olamaz. Başta altın madenleri olmak üzere yörede planlanan tüm madenlere su temin etmek, bu sürecin gizlenen ve önemli bir parçasıdır kanısındayız.
     Bizler ne köylülerimizin, ne de yaşamı tamamlayan diğer canlıların bu bedeli ödemeyeceğini haykırıyoruz. Verilecek suyumuz yok. Ne yazlıklara ne de madenlere!
     Kızılkeçili Barajı ve planlanan tüm bu barajlar yapılırsa yaratacağı mikro-klima ortamı ile 1000’e yakın bitki çeşidine (78’i endemik) sahip Kazdağı Milli Parkı da dahil olmak üzere tüm yaşam ortamımızda ekolojik denge bozulacaktır. Özellikle astım ve kalp hastaları için doğal tedavi ortamı sağlayan, temiz ve kuru havamız, aşırı nemlilik ile bu özelliğini yitirecektir. Gözbebeğimiz kutsal zeytin ağaçlarımız olumsuz etkilenecek ve zeytinciliğimiz geriye gidecektir. Sera etkisine girmesi ile dünyanın soluk alma yeri dediğimiz Edremit Körfezi’nde nefes almak bile zorlaşacaktır.
     Kızılkeçili Çayı’nda BARAJ’a ve HES ‘e hayır. Tamam, ama sorun sadece ve ne yazık ki bu değil. Tüm akarsularımız tehlike altında ve tümünü korumalıyız. Mıhlı Çayı, Şahin Deresi, Manastır Çayı, Kızılkeçili Çayı, Zeytinli Çayı, Eybek Çayı ve tüm akarsularımızın özgür akması için mücadele etmeliyiz. Bu da örgütlü, kararlı ve kesintisiz bir mücadele ile mümkündür.
Planlanan bütün BARAJ ve HES’lerin vahşice dayatılmasına DİRENECEĞİZ…
Derelerimizde gece-gündüz NÖBETTE OLACAĞIZ…
22 yıldır olduğu gibi ve GEZİ PARKI ile tüm Ülkeye de yayılan DİRENİŞ RUHU ile yaşam alanlarımızaSAHİP ÇIKACAĞIZ…
Kızılkeçili Çayı ÖZGÜR AKACAK…
Hasanboğuldu’yu BOĞDURTMAYACAĞIZ…
Sütüven Şelalesi’ni VERMEYECEĞİZ…
SU HAYATTIR, HAYATIMIZIN KARARTILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ…
KAZDAĞLARI’NIN BİN PINARI GÖZYAŞLARI OLMAYACAK…
GÜMÇED EDREMİT KÖRFEZ ŞUBESİ ve
GÜZEL EDREMİT KÖRFEZİNİN BEKÇİLERİ Adına
Mehmet Akif ÖZNAL / BAŞKAN

ZEYTİNCİLİĞİ ISLAH ETMEYİN,KENDİNİZİ ISLAH EDİN

     Gözümüzün gördüğü her yerin zeytinlik olduğu çocukluk yıllarımda önemini pek de anlamadığım hatta hiç bitmeyen zeytin ve zeytinyağı muhabbetlerinden sıkıldığım; doğduğum, büyüdüğüm topraklarda yaşamın ta kendisi, tek gelir kaynağı zeytincilik; şimdilerde köylünün deyimiyle ''içinden çıkan, dışını ödemese de '' yani masraflarını karşılayamasa da özellikle köylerde hayat halen zeytin ve zeytinyağından elde edilecek gelir üzerine kurulu...Ekonomik boyutu bir tarafa; bizim gibi Ege ve Akdeniz mutfağını tercih edenlerin, her gün bloglarında zeytinyağlı yemekler paylaşanların, bütün yemekleri hatta baklavası bile zeytinyağı ile yapılan bu mutfak kültürüne ve bu kültürün ana damarı zeytinliklerimize sahip çıkmaları gerekir diye düşünüyorum.
      Yüzyıllık ağaçları korumak, geliştirmek, yeni dikim alanları açmak ve ıslah etmek gerçekten çok önemli ama ıslah etmekten ne anladığımız çok daha önemli tabii ki...Geçtiğimiz aylarda dört defa TBMM'ne sunulup, Yargıtay'dan geri dönen Enerji Bakanlığı'nın ''Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Kanunu'nda Değişiklik'' yasa tasarısının içinde geçen ıslah, aşılattırma, iyileştirme gibi anlamlarıyla kulağa hoş gelse de; aslında işin özeti ''Zeytinlik sahalar (zeytinlikler, antep fıstığı, harnupluk ve sakız ağaçlarının bulunduğu araziler) madenciliğe, petrol ve doğalgaz aramalarına hatta nükleer santrallere açılabilecekmiş...Yani binlerce yıldır bu topraklara hayat veren, kutsal kitaplarda yer alan, ölümsüzlük ağaçları zeytinliklerimiz de bu yasa ile derelerimiz gibi ıslah edilecekler.Kaz Dağları'nda altın aranmasına tepki olarak,'' Kaz Dağlarının üstü, altından daha değerlidir ''denilmişti.Kaz Dağları'nın, Madra Dağları'nın asıl altını zeytin ve zeytinyağıdır, zeytinliklerimiz her şeyden altından bile değerlidir.Umarım; paranın yenmez bir şey olduğu gerçeğini son ağaç kesilmeden, son nehir kurumadan anlayabiliriz.Doğamızı, zeytinliklerimizi korumak için Change.org'dan '' Türkiye'nin Zeytinliklerinin Ölüm Fermanına Hayır'' başlatılan imza kampanyasına katılırsanız ve arkadaşlarınızın da imzalaması için paylaşırsanız en azından tepkinizi göstermiş olursunuz diye düşünüyorum.
''Türkiye'nin Zeytinliklerinin Ölüm Fermanına Hayır''


Ressam:Yalçın GÖKÇEBAĞ
Şair:Nazım HİKMET

6 Temmuz 2014 Pazar

İMAM BAYILDI

Zeytinyağlı imam bayıldı tarifi
İmam bayıldı nasıl yapılır
     İmam Bayıldı'nın eskiden beri öncelikle adı ilgimi çekmiştir;acaba imam bu yemeği çok sevdiği için mi bayılmıştır yoksa sevmediği için mi :) İmamın ruh durumunu bilemesem de bu yemek benim için patlıcanın en güzel hallerinden biri...Kızartmadan yapılanında aynı lezzeti bulamadığımdan ben patlıcanları az yağda çevirerek kızartıp daha sonra fırınlayarak pişiriyorum.Gerçi, bu hemen herkesin bildiği ve yaptığı bir yemek ama patlıcanların en güzellerinin olduğu bu günlerde ben küçük boy patlıcanlardan yaptığım imam bayıldı ile hatırlatmak istedim.
Malzemeler:
  • 6-7 adet patlıcan 
  • 5 adet domates 
  • 3 adet yeşil sivri biber 
  • 3 adet kuru soğan 
  • 1 büyük baş sarımsak 
  • Yarım demet maydanoz 
  • 1 tatlı kaşığı tuz 
  • 1 çay kaşığı karabiber 
  • 1 su bardağı zeytinyağı

Yapılışı:
  • Sap kısımları bırakılıp, alacalı soyulan patlıcanlara bıçakla boylamasına çok derin olmayan kesik atılır.
  • Acısının çıkması için tuzlu suyun içinde bekletilir.
  • 1/2 çay bardağı zeytinyağı konulan tavanın içinde incecik kıyılmış kuru soğanlar ve sivri biberler kavrulur.
  • Kabuğu soyulup incecik doğranmış domatesler, dövülmüş sarımsaklar, baharat ve tuz da eklenerek domatesler hafif sulu kalacak şekilde pişirilir.
  • Sudan çıkartılıp kurulanan patlıcanlar, zeytinyağı konulmuş tavaya dizilir.
  • Tavanın kapağı kapatılarak orta ateşte patlıcanlar çevrilerek kızartılır.
  • Yarık yerleri üste gelecek şekilde kızartılmış patlıcanlar dizilir.
  • Yarık kısımları biraz açılarak domatesli iç malzemesi doldurulur.
  • Karnıyarık tenceresinde üzerine zeytinyağı gezdirilerek suyunu çekene kadar kapağı kapalı olarak kısık ateşte pişirilir veya üzerine folyo örtülerek önceden ısıtılmış 200 derece fırında 15-20 dakika kadar pişirilir.
  • Üzerine ince kıyılmış maydanoz konularak servis edilir.

27 Haziran 2014 Cuma

ÇİKOLATALI MAKARNA

Çikolatalı makarna tarifi
Çikolatalı makarna nasıl yapılır
     Yıllardır her tatilde, her gittiğimiz yerde mutlaka o bölgede ki müzeleri gezeriz ama bu güne kadar gezdiğimiz en tatlı müze Köln'de ki (schokoladenmuseum.de ) Çikolata Müzesi'ydi.Noel tatili olunca her yer çok kalabalıktı; çeşit çeşit hediyelik eşyaların, küçük el aletleri şeklinde çikolataların satıldığı nehir boyunca kurulan Noel pazarlarının içinden geçerek çikolata kokulu müzeye ulaştık.Hansel ve Gretel masalında ki çikolatadan ev gibi her yerinde çeşit çeşit çikolatalar olan müzedeki çikolatalardan ve çikolatalarla birlikte ilgimi çeken çikolatalı makarnalardan aldım.Çikolatalı makarna ile ilgili başka bir tarif bulamayınca, makarnanın üzerindekine benzer bir tarife göre tatlı olarak pişirmek daha uygun olur diye düşündüm. Çocukluğumdan beri çikolata ve dondurmaya karşı özel bir ilgim olduğundan :) ikisini birleştirip, makarnanın bir kısmına çikolatalı sos döküp vişne ile diğer kısmını ise sadece dondurma ve çilek ile servis ettim.Zaten bir süre sonra dondurma erimeye başlayınca dondurma soslu çikolatalı makarna oldu.                  
Malzemeler:
  • 200 gram çikolatalı makarna 
  • 2 yemek kaşığı toz şeker
  • Çilek  veya dondurulmuş vişne
  • Sade ve çikolatalı dondurma 
  • Çikolatalı ve çilekli sos

Yapılışı:
  • Makarnalar kaynayan şekerli suda hafif diri kalacak şekilde 10 dakika kadar haşlanır.
  • Piştikten sonra süzgece alınıp, süzdürülür.
  • Servis tabağına alınıp, üzerine çikolata veya çilek sosu dökülür.
  • Dondurma, çilek veya dondurulmuş vişne ile servis edilir.

25 Haziran 2014 Çarşamba

GARFİELD PASTASI

Garfield pastası tarifi
Garfield pastası nasıl yapılır
Şeker hamurlu doğum günü pastası nasıl yapılır
     Hava sıcaklığının gitgide arttığı; insanın canının hiç bir iş yapmak istemediği, sadece yüz üstü yatıp tembellik yapmak istediği bu günlerde aklıma hep Garfield'ın '' İçimden bir ses bana çalış diyor..... Neyse sustu '' sözleri geliyordu :) Yıllardır Garfield'ın bu sözlerinin yer aldığı bir karikatür kardeşimin başucunda asılı durduğundan bu günlere uygun olur diye düşünerek kardeşimin bu yıl ki doğum günü pastasını Garfield'ın bu karikatüründen esinlenerek yaptım.Dilerim çalışma hayatın çabucak geçer , her şey gönlünce olur.Nice yıllara mutlulukla, sağlıkla...

Garfield kuralları:
  • İnsanlar yorgun doğar, dinlenmek için yaşarlar.
  • Çalışmak yorar.
  • Gündüz dinlen ki, gece rahat edesin.
  • Yatağını kendin gibi sev, içinden hiç çıkmayacakmışsın gibi yat.
  • Yarın yapabileceğin bir işi bu gün yapma.
  • Bugün yapabileceğin işi yarına bırakma, erteleyebileceğin kadar ertele.
  • Dinlenen birini gördüğünde otur ona yardım et.
  • Oturmak mümkünse ayakta durma, yatmak mümkünse oturma.
  • Tembellikten kimse ölmez.
  • Çalışma isteği duyunca sakin ol, hemen bir yere otur ve geçmesini bekle.

22 Haziran 2014 Pazar

ARDA'NIN SÜNNET KURABİYELERİ

Sünnet kurabiyesi nasıl yapılır
Şeker hamurlu sünnet kurabiyesi nasıl yapılır
     Okullar kapandıktan hemen sonra başlayan nerede ise her hafta sonu davetli olduğumuz düğünlerde, mutlu günlerine şahit olduğumuz insanlar sayesinde biraz olsun nefes alıp, ortamdan uzaklaşmak bence yaz aylarının en güzel taraflarından biri...Bu hafta sonumuz da akıllı ve yetenekli Arda çocuğun :) kınası, düğünü, mevlütü derken geçti gitti.Ben de mevlütünde dağıtılması için sünnet kurabiyeleri yaptım. Arda'cığım hayatın daha o kadar başındasın ki; umarım çizdiğin resimler gibi güzel bir hayatın olsun.Bizler hep güzel , mutlu, başarılı günlerini görelim.Sen de hep ailenin göz bebeği ol, mutlu ol, başarılı ol ama her şeyden önemlisi sünnet olup erkek olmak kolay da sen hayatın boyunca adam gibi adam ol güzel çocuk...

18 Haziran 2014 Çarşamba

DENİZ KESTANESİ TATLISI

Deniz kestanesi tatlısı tarifi
Deniz kestanesi tatlısı nasıl yapılır
Mavi haşhaşlı tatlı tarifi

    Deniz kestanesine benzeyen görüntüsü ve hafif lezzeti ile şerbetli tatlıları seven herkesin beğeneceğine inandığım bu tatlıyı isterseniz yanında bir top dondurma ile servis edebilirsiniz.
Malzemeler:
  • 250 gram tereyağı 
  • 2 adet yumurta 
  • 1 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı irmik 
  • 5 yemek kaşığı kakao 
  • 2 su bardağı un 
  • 1 su bardağı ceviz 
  • 1 paket kabartma tozu 
  • 1 paket vanilya 
Üzerine: 
  • 1 paket mavi haşhaş 
Şerbeti:
  • 3 su bardağı toz şeker 
  • 3 su bardağı su 
  • Yarım limonun suyu 

Yapılışı:
  • Su ve şeker tencerede şeker eriyene kadar kaynatılır.
  • Limon suyu eklenip, bir kaç taşım daha kaynatılır.
  • Şerbet soğumaya bırakılır.
  • Başka bir kapta toz şeker ve yumurtalar mikserle çırpılır.
  • Dövülmüş ceviz ve diğer malzemelerde eklenerek, karıştırılır.
  • Hamurdan ceviz büyüklüğünde toplar yuvarlanıp, her tarafı mavi haşhaşa bulanır.
  • Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı dizilir.
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında, 30-35 dakika pişirilir.
  • Fırından çıkan sıcak kurabiyelerin üzerine kepçe ile soğuk şerbet dökülür.
  • Arada ters çevrilerek şerbeti iyice çekmesi sağlanır.

17 Haziran 2014 Salı

ENGİNAR EZMELİ KANEPE

Enginar ezmesi tarifi
Enginar ezmesi nasıl yapılır
     Enginar her bölgede her mevsimde bulunmasa da, çanak enginar çoğu zaman konservede olsa pek çok yerde bulunuyor.Enginar ezmeli kanepe yapmak için, enginar çanaklarını limonlu suda yumuşayıncaya kadar haşlayıp, püre haline getirerek dip sos olarak veya  istediğiniz çeşit ekmek dilimlerinin üzerine sürerek kanepe olarak tüketebilirsiniz.
Malzemeler:
  • 3 adet büyük boy enginar çanağı  
  • 100 gram süt kreması 
  • 1 adet limonun suyu 
  • Yarım demet dereotu
  •  Tuz, karabiber  
Yapılışı:
  • Enginar çanaklarının sert kenarları bıçakla kesilip, temizlenir.
  • Limonlu suda yumuşayıncaya kadar haşlanır.
  • Mutfak robotunda parçalanan enginarlara; süt kreması, karabiber ve tuzu eklenir.
  • İncecik kıyılan dereotları da karıştırılır.
  • Karelere kesilmiş ekmeklerin üzerine yayılıp, servis edilir.  

16 Haziran 2014 Pazartesi

SÜBYE (KAVUN ÇEKİRDEĞİ ŞERBETİ)

Sübye Tarifi
Kavun Çekirdeği Şerbeti Tarifi
Kavun Çekirdeği Sübyesi Nasıl Yapılır
      İzmir'de ve Ege'nin bazı ilçelerinde nerede ise beş yüz yıldır güneşte kurutulmuş kavun çekirdeklerinden yapılmakta olan; Sefarad Mutfağına ait Sübye yani Kavun Çekirdeği Şerbeti; geleneksel şerbetlerimizi hatırlamak isteyenler, farklı lezzetlere açık olanlar  ve özellikle veganlar için yüksek miktarda A vitamini ve potasyum içerdiğinden tercih edilmesi gereken alternatif içeceklerden... Sübye; şerbetçilerde bir yıl önceden kurutularak bekletilen kavun çekirdeklerinden yapılıyormuş ama ben az miktarda yapacağımdan son günlerde yediğimiz kavunların çekirdeklerini kurutarak kullandım.Tercihen hafif boza kıvamında olması istenen sübyeye damak zevkinize göre içme suyu ve şeker ilavesi yaparak bekletmeden servis edebilirsiniz.   
Malzemeler:
  • 2 su bardağı kavun çekirdeği 
  • 4 su bardağı içme suyu 
  • 1 su bardağı toz şeker 
Yapılışı:
  • Kavun çekirdekleri kavunun lifli kısımlarından ayrılıp, yıkanır.
  • Tepsiye yayılıp, güneşte iyice kurutulur.
  • Güneşte kurutulmuş kavun çekirdeklerine çok az şeker eklenip, havanda veya mutfak robotunda parçalanır.
  • Kaynayan suya parçalanmış çekirdekler ve şeker eklenip, beş dakika kadar kaynatılır.
  • Ocaktan alınıp, soğutulur.
  • Buzdolabında bir gece bekletilir.
  • Rengi beyazlaşan sübye temiz bir tülbentten geçirilip, cam sürahiye alınır.
  • İstenirse buz ilavesi ile soğuk servis edilir.

8 Haziran 2014 Pazar

SANTORİNİ PASTASI

Santorini pastası nasıl yapılır
Santorini pastası tarifi
Şeker hamurlu doğum günü pastası nasıl yapılır
                                                  Gün olur, alır başımı giderim,
                                                  Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
                                                  Şu ada senin, bu ada benim
                                                  Yelkovan kuşlarının peşi sıra...
                                                  Gün olur, başıma kadar mavi,
                                                  Gün olur, başıma kadar güneş,
                                                  Gün olur, deli gibi...
     Geçtiğimiz günlerin sıkıntılı ve can yakan, yoğun gündemi arasına denk gelen günlerde; eşimin doğum gününü kalabalık bir akraba ortamında kutladık. Belki gündemden biraz olsun uzaklaşma isteğim, belki de acılardan, haksızlıklardan, adaletsizliklerden yalıtılmış, mutlu insanların yaşadığı bir ülkede yaşama özlemi ile ada şeklinde bir pasta yaptım. Daha önce yaptığım eşimin çok sevdiği Cunda Adası'ndaki Taş Kahve pastasına göre, oldukça büyük boyutlarda ki bu pastayı yaparken mavi beyaz rengin hakimiyetindeki Yunan adalarından Santorini'deki bir evin fotoğrafından esinlendim. Adayı, adanın üzerindeki evleri, değirmeni, bembeyaz sahile kadar inen merdivenleri ve iskelesini çikolatalı pastadan yaptım. Pastayı yaparken evin duvarına sarılmış bir begonvil olmadan olmaz diye düşünmüştüm ki, bir kaç gün sonra gittiğimiz yazlıkta yıllardır açmasını beklediğimiz begonvilin bir sürpriz yaparak bizi açtığı çiçekleriyle karşılaması da özellikle eşimin içinde çiçekler açmasına yetti :) Dilerim hayatında begonvilin gibi filizlenmesini beklediğin ne varsa tomurcuklarını en kısa zamanda görmen dileğiyle; nice yıllara, sağlıkla, mutlulukla ve hep birlikte...


4 Haziran 2014 Çarşamba

YEŞİL ERİK REÇELİ

Yeşil erik reçeli tarifi
Yeşil erik reçeli nasıl yapılır
      Gazetelerin kuponla yemek kitabı verdiği yıllardan kalma olduğunu sandığım, yarısı kaybolmuş ''Türk Mutfağının Yemek ve Tatlı Kitabı'' adlı minik kitabı karıştırırken daha önce dikkat etmediğim yeşil erik reçelini gördüm.Yeşil erikten reçel olur mu olmaz mı derken, yarım ölçü de olsa denemeye karar verdim. Düşündüğüm gibi eriklerin rengi değişti ve diri diri kalmadı ama kahvaltı sofraları için değişik lezzette bir reçel oldu.
Malzemeler:
  • 1 kilogram yeşil erik 
  • 2 kilogram toz şeker 
  • 2 su bardağı su 
  • Yarım limonun suyu 

Yapılışı:
  • Toz şeker, su ve limon suyu derin bir tencerede karıştırılıp, bir iki taşım kaynatılır.
  • Yıkanıp, kurulanmış yeşil erikler bütün olarak tencereye eklenir.
  • Kısık ateşte erikler yumuşayana kadar pişirilir.
  • Reçel kıvamına gelip,koyulaşınca üzerindeki köpükler temizlenerek tencere ateşten alınır.
  • Soğuduktan sonra kavanozlara boşaltılır.
  • Uzun süre saklanacak ise sıcakken kavanoza doldurulup, kapağı kapatılarak ters çevrilir.

29 Mayıs 2014 Perşembe

BACANA

Bacana tarifi
Bacana nasıl yapılır
Bacina tarifi
     Ege bölgesinin unutulmaya yüz tutmuş yemeklerini gelecek kuşaklara da tanıtmak ve gün yüzüne çıkarmak amacıyla bu yıl ilk defa 6-8 Haziran tarihlerinde ''Alaçatı Kaybolan Lezzetler Festivali'' düzenleniyor. Kaybolan lezzetler denilince benim de aklıma çocukluk yıllarımızda anneannemin evde ki malzemelerle yaptığı, sıcak sıcak yediğimiz bacana yemeği geldi. Sanıyorum unutulmuş ki, bu yemekle ilgili internette hiç bir bilgiye rastlayamadım ama ben hatırladığım kadarıyla yazayım unutulmasın istedim.Yemeğin üzerine parça etli, tavuklu, peynirli, domatesli, kıymalı, tarhanalı ve bamyalı olarak yapılan sosların tercihinde damak zevki kadar ekonomik durumda etkenmiş sanıyorum. Aslında bu yemek kıyma soslu yapıldığında dana kıyması kullanılıyor ama biz et yemediğimizden kıymalı sos için, ben bu tarifte soya kıyması kullandım.
Malzemeler:
  • 4 yemek kaşığı un 
  • 2 yemek kaşığı neneşte (buğday nişastası)
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 5 su bardağı su veya tavuk suyu
Yemeğin yapılışı :
  • Derin bir tencerede su kaynatılır. 
  • Un ve nişasta eklenip, topaklanmaması için sürekli karıştırılarak pişirilir.
  • Koyulaşan bulamaç biraz yüksekten servis tabağına dökülür.
  • Üzerine tercih edilen sos dökülüp, sıcak olarak servis edilir.
Peynirli sos malzemeleri :
  • 50 gram sepet peyniri 
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı

Domatesli sos malzemeleri :
  • 1 adet domates
  • 1 adet acı sivri biber
  • 1 adet küçük kuru soğan
  • Maydanoz
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı 
  • 1 çay kaşığı tuz

Kıymalı sos malzemeleri :
  • 100-200 gram kıyma
  • 1 adet domates
  • 1 adet acı sivri biber
  • 1 adet kuru soğan
  • Maydanoz
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı tuz 
Tarhanalı sos malzemeleri :
  • 3 yemek kaşığı tarhana
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
Yapılışı:
Peynirli sos yapılışı :
  • Peynir ufalanıp, tavada 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ile kavrulur.
Domatesli sos yapılışı :
  • İncecik kıyılan kuru soğan ve sivri biber zeytinyağında çevrilerek pembeleştirilir.
  • Kabuğu soyulup küp doğranmış domatesler de eklenip, suyunu çekene kadar pişirilir.
  • Ocaktan almaya yakın ince kıyılmış maydanoz eklenir.
Kıymalı sos yapılışı :
  • İncecik kıyılan piyazlık kuru soğan, sivri biber ve kıyma rengi değişene kadar kavrulur.
  • Kabuğu soyulup küp doğranmış domatesler de eklenip, suyunu çekene kadar pişirilir.
  • Ocaktan almaya yakın ince kıyılmış maydanoz eklenir.
Tarhanalı sos yapılışı :
  • Tavada çok az zeytinyağında tarhana kavrulup yemeğin üzerine dökülür.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

KİPA KAPIMDA

     Ankara'da yaşadığımız yıllarda İzmir'e geldikçe uğradığımız Kipa mağazaları, Ankara'ya da açıldığında çok yakın bir tanıdık yanımıza taşınmış gibi sevinmiştim.O yıllarda Ankara'da bulamadığım pek çok yeşilliğin yanında, enginar bile satıldığını görünce sık sık uğradığım bir adres olmuştu.Halen market alışverişlerimizin adresi olan Kipa'dan geçen haftalarda aldığımız bir davet üzerine, her zamanki alışverişlerimizden farklı olarak Kipa Kapımda'dan ilk online alışverişimizi gerçekleştirmiş olduk.Kipa'nın internet alışverişi için oluşturduğu sistem herkesin yapabileceği kadar basit hazırlanmış; haftanın ve ayın fırsatlarından, promosyonlarından haberdar olarak dolaştığınız sanal marketten; meyve, sebze, et, balık, tavuk, dondurulmuş ürünler, unlu mamuller, süt ve süt ürünleri, kahvaltılıklar, kuru gıda, şekerleme, içecekler, sağlık- güzellik- bebek- anne ürünleri, temizlik ürünleri, ev ve evcil hayvan ürünlerini sipariş verebiliyorsunuz.İstediğiniz ürünler gıda ve temizlik malzemeleri ayrı ayrı poşetlenmiş, dondurulmuş gıdalar ise soğutucu ve derin dondurucu bölümleri olan araçları ile Kipa'nın güleryüzlü elemanları tarafından kapınıza kadar getiriliyor.Alışveriş yorgunluğu yaşamadan,evden çıkmadan internet üzerinden veya  kapıda kredi kartı ile ödeme yaparak siparişlerinizi teslim alabiliyorsunuz.Siparişleriniz arasında o an stoklarda olmayan bir ürün varsa, benzerini ayırt edilmesi için mavi bir poşet  ile ayrıca getirip, eğer istemez iseniz iade alıyorlar. Genellikle gözümle görmeden, elimle dokunmadan alışveriş yanlısı olmamama ve bu tür alışverişleri ancak gücümün yetmediği yaşlarda yapacağımı düşünürken; yağmurlu bir havada evden hiç çıkmadan, onca ağırlıkta ki siparişlerimizin, istediğimiz zaman diliminde kapımıza kadar getirilmesi, açıkçası fikrimi değiştirdi.Sizlerde bu uygulamayı inceleyip; bildiğiniz markaları, promosyonlu ürünleri ve benzer ürünleri evinizin rahatlığında çok kısa sürede karşılaştırıp, istediğiniz zaman da kapınıza kadar gelen ürünlerin ödemesini kredi kartı ile kapıda yapabilirsiniz.Bize evden çıkmadan alışveriş olanağını sağlayan Kipa 'ya ve bizi bilgilendirip Kipa adına davet eden Şeyda hanıma çok teşekkürler...

26 Mayıs 2014 Pazartesi

ÇİLEKLİ SÜNGER KEK

Çilekli sünger kek tarifi
Sünger kek nasıl yapılır

                                    Günler ağır, 
                                    Günler ölüm haberleriyle geliyor.
                                    En güzel dünyaları yaktık ellerimizle
                                    Ve gözümüzde kaybettik ağlamayı
                                    Bizi bir parça hazin ve dimdik bırakıp gözyaşlarımız gittiler 
                                    Ve bundan dolayı biz unuttuk bağışlamayı... 

     Geçtiğimiz mayıs ayından bu yana, bir yıldır ne kadar çok gencimizi kaybettik; oğullarını, kocalarını, babalarını kaybedenler bağışlar mı sizleri...Sizler ki; adınızı, adlarınızı ağzıma bile almak istemiyorum.Bu ülkede ne kadar çok, ne kadar kolay ölüyor gençlerimiz, insanlarımız.Acılar gene o kadar üst üste geldi ki, hayata nereden başlasak bilemiyoruz bir türlü...
     Bunca acı içinde belki de en güzel haber Cannes Film Festivali'nden, ''Kış Uykusu''adlı filmiyle en iyi film ödülü alan Nuri Bilge Ceylan'dan geldi.En iyi yönetmen seçildiğinde aldığı ödülü, ''Tutkuyla sevdiğim, yalnız ve güzel ülkeme adıyorum '' demişti.Ne yazık ki; geçen zamanda güzel ülkemizinde, güzel insanlarımızında yüzü gülmedi bir türlü...Bu defa da Altın Palmiye ödülünü gerçek bir sanatçı duyarlılığı ile son bir yılda Gezi olaylarında ve Soma'da madende hayatını kaybeden gençlerimize adadı. İlk filminden bu yana takip ettiğim Nuri Bilge Ceylan gibi aydınlarımızın başarıları daim olsun ki; her şeye rağmen onlar gibi yönetmenler, sanatçılar, şairler, yazarlar yetiştiren bu topraklara olan inancımız, umudumuz bitmesin.
Ah Soma!
Cehennemin kapısından büyümüş gözleriyle yeryüzüne çıktığında, ilk önce arkadaşını soranların ülkesi.
Ah Soma!
Tütünden, incirden, zeytinden kopartılıp, yerin yedi kat dibindeki kompartımanda zehrin ciğerlerine çökmesini beklerken avucunda sakladığı kağıda, ''oğlum,hakkını helal et'' yazanların ülkesi. 
Ah Soma!
Gediz'in suladığı çilek tarlalarında, şalvarına bulaşmış gelincik kokularıyla dolaşmak varken, ellerindeki fotoğraflarla morg kapılarında ceset arayan bahtsız kız kardeşlerimin ülkesi.               
     Birgün gazetesi yazarlarından Ercan Kesal'ın Ah Soma ! diye yazdığı yazıda da bahsettiği, Gediz'in suladığı bereketli topraklardan gelen bu çilekleri geçen sene mayıs ayı sonlarında Soma'da görev yapan doktor kuzenimiz getirmişti, ben de bu tarifi o çileklerin bir kısmını kullanarak yapmıştım.Araya Gezi olayları girip, uzun süre yemek paylaşımı yapmayınca bu sene çilek mevsiminde paylaşırım diye düşünmüştüm. Bir sene sonra o topraklarda böylesi acılar yaşanacağını nereden bilebilirdim ki...
     Kitcheninred.com sitesinden aldığım bu tarifi bir çilek mevsimi daha geçmeden paylaşmak istedim.Ben kekin üzerine sadece pudra şekeri serptim ama istenirse 1 paket süt kremasının yarısını mikserle çırparak, kek sıcakken üzerine yayabilirsiniz.

Malzemeler:
  • 1 su bardağı toz şeker 
  • 3 adet yumurta 
  • 1 su bardağı un 
  • 1 paket kabartma tozu 
  • 1 paket vanilya 
  • 2 su bardağı küçük boy çilek 
  • Yarım çay bardağı pudra şekeri 

Yapılışı:
  • Küçük boy çilekler yıkanıp, süzgece konulur.
  • Çileklerin suyu süzüldükten sonra bıçakla dikine ikiye bölünür.
  • Tart kalıbı yağlanıp, unlanır.
  • Oda sıcaklığında ki yumurtalar ve toz şeker mikserle beyazlaşana kadar çırpılır.
  • Un, kabartma tozu, vanilya eklenip mikserin düşük ayarı ile çırpılır.
  • Hamur tart kalıbına dökülüp,üzerine dikine bölünmüş çilekler bastırılarak biraz gömülür.
  • Önceden ısıtılmış 170 derece fırında, 40 dakika pişirilir.
  • Kekin üzerine pudra şekeri serpilir. 

12 Mayıs 2014 Pazartesi

ÇİMONATA ( ÇİLEKLİ LİMONATA )

Çilekli Limonata Tarifi
Çilekli Limonata Nasıl Yapılır
Çimonata Tarifi
Malzemeler:
  • 250 gram çilek 
  • 1 su bardağı toz şeker 
  • 2 adet limonun suyu
  • 1 litre su 
Yapılışı:
  • Çileklerin yaprakları ve sapları kopartılıp, yıkanır.
  • Limonların suyu sıkılır.
  • Limon suyu eklenen çilekler blender ile iyice parçalanır.
  • Toz şeker çok az sıcak su ile eriyene kadar karıştırılır.
  • Kalan soğuk su da eklenerek, karıştırılır.
  • Şekerli su çilekli karışıma eklenip, iki defa süzgeçten geçirilir.
  • Sürahiye alınıp, buzdolabında bekletilerek soğuk servis edilir.
  • İsterseniz bire bir ölçüde soda ve buz parçaları ekleyerek gerçek meyveli soda hazırlayabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...